20 Ekim 2017 Cuma

Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Cezası

Son yıllarda özellikle ülkemizde ve Batı toplumlarında gözle görülür bir artış grafiği çizen uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu her ne kadar sert cezai yaptırımlara tabi olsa da yaygınlaşmaya devam etmektedir. Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu oldukça yaygın bir suç tipi olduğu için birçok kez dava konusu olmaktadır. Uyuşturucu kullanma ve bulundurma cezası itibariyle eylemin kendisine göre farklılaştırılmıştır. Şöyle ki kanun koyucu uyuşturucu kullanma ve bulundurma sucu ile uyuşturucu madde imali ve uyuşturucu madde ticareti suçları arasında bir ayrıma gitmektedir. Ki cezanın fiil ile orantılı ve bağlantılı olması ilkesi göz önünde tutulduğu zaman bu ayrımın ne kadar haklı bir ayrım olduğu görülecektir. Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu oldukça yaygın bir suç tipi olduğu için birçok insanın aklında bu suç çeşidi hakkında soru işaretleri oluşmaktadır. Bu soruları kısaca uyuşturucu cezaları yeni yasa 2018 yılında çıkar mı denetimli serbestlik uyuşturucu kullanma durumunda ne olur uyuşturucu kullanmanın cezası nedir uyuşturucu madde satmanın cezası nedir uyuşturucu cezaları 2018 yılında değişecek mi uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurları nelerdir uyuşturucu madde kişisel kullanım miktarı cezayı etkiler mi Uyuşturucu Cezaları kaç yıl 2018 yılında değişiklik olur mu şeklinde sıralamak mümkündür. 

Uyuşturucu Cezaları Yeni Yasa 2018

Öncelikle uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu özelinde en sık karşımıza çıkan soruların başında uyuşturucu cezaları yeni yasa 2018 yılında çıkar mı sorusu gelmektedir. Bilindiği gibi 2015 yılında yargısal alanda yapılan birçok değişikliği 2016 yılında OHAL süreci ile birlikte birçok reform izledi. Bu reformlar ile birlikte çıkan Kanun Hükmünde Kararnameler ile birçok suçun cezasına değişiklik getirildi. Bütün bunların da bir sonucu olarak uyuşturucu cezaları yeni yasa ile birlikte 2018 yılında değişecek şeklinde söylentiler ortaya çıktı. Her ne kadar uyuşturucu cezaları yeni yasa 2018 yılında çıkar mı sorusuna şimdiden kesin ve net bir cevap verebilmek mümkün olmasa da 2016 yılındaki OHAL süreci ile birlikte bu alanda yapılan bazı değişiklikleri göz önünde bulundurarak şu an için böyle bir yeni yasanın gündemde olmadığını görmek çok da zor değil. 
 

Denetimli Serbestlik Uyuşturucu Kullanma 

Hiç kuşkusuz denetimli serbestlik uyuşturucu kullanma durumunda ne olur sorusu uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu hakkında en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Denetimli serbestlik mekanizmasından yararlanan kişinin yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi durumunda duruşmaya gelerek beyanda bulunması ve buna ek olarak duruşma gününe kadar yazılı açıklamayı da mahkemeye iletmek gerekmektedir. Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymama yapılan duruşmaya mazeret bildirmeksizin katılmayan ilgili kişi hakkında cezaya hükmolunabileceği uyarısını içeren davetiye gönderilir. Kişinin bu davetiye rağmen duruşmaya gelmemesi durumunda mahkeme ilgli kişi hakkında hüküm verebilecektir. 

Uyuşturucu Kullanmanın Cezası Nedir 

Türk Ceza Kanunu'nun 191. Maddesi açık ve net bir biçimde uyuşturucu kullanmanın cezası nedir sorusuna cevap vermektedir. Buna göre kullanmak amacıyla uyuşturucu madde veya uyuşturucu madde içeren uyarıcı bir madde satın alan, kabul eden ya da bulunduran veya bahsi geçen maddeleri kullanan kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kanun koyucu uyuşturucu kullanmanın cezası hususunda uyuşturucu ticareti cezasında olduğu kullanılan uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin miktarı veya çeşidi açısından bir ayrım yapmamıştır. 

Uyuşturucu Madde Satmanın Cezası

Türk Ceza Kanunu'nun 188. Maddesi uyuşturucu madde satmanın cezası ne kadar sorusuna açık ve net bir cevap vermiştir. Buna göre uyuşturucu ya da uyuşturucu madde içeren uyarıcı maddeyi ülke içinde ruhsatsız olarak ya da ruhsata aykırı olarak satan, veren, satışa arz eden, nakleden, depolayan, satın alan veya bulunduran kişi 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve buna ek olarak 20000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Görüldüğü gibi kanun koyucu uyuşturucu madde satmanın cezası hususunda uyuşturucu kullanmanın cezasına göre bir ayrım gözetmiş ve bununla da kalmayarak uyuşturucu madde ticareti cezası içinde de kendi içinde bir ayrıma gitmiştir. Şöyle ki uyuşturucu ya da uyuşturucu içeren uyarıcı maddeleri ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ve 20000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırken uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi yurtiçinde satan veya satışa arz eden kişi 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve 20000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılmaktadır. 


Uyuşturucu Cezaları 2018

Uyuşturucu cezaları 2018 yılında değişecek mi sorusu uyuşturucu suçu ve buna bağlı suçların oldukça yaygın bir hale gelmeleri sebebiyle fazlasıyla sık karşımıza çıkan bir sorudur. Bu sorunun bu karar sık karşımıza çıkmasının bir diğer sebebi de bilindiği gibi 2015 yılında yapılan yargısal değişiklikler ve 2016 yılında OHAL süreci ile birlikte çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler marifetiyle birçok suçun cezasının değiştirilmesidir. Bütün bunların sonucunda her ne kadar uyuşturucu cezaları 2018 yılında değişecek şeklinde bir algı oluşmuş olsa da ceza hukuku alanında henüz yeni sayılabilecek değişikliklerin yapıldığı göz önüne alındığı zaman şu an için böyle bir değişikliğin söz konusu olmadığını söylemek zor değil. 

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Unsurları 

Uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurları nedir sorusuna cevap verebilmek için Türk Ceza Kanunu'nda uyuşturucu madde ticareti suçunun tanımına bakmak yeterlidir. Türk Ceza Kanunu'nun 188. Maddesinde uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal ithal veya ihraç etmek şeklinde tanımlanmaktadır. Yani suçun unsurları uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin imal edilmesi, ithal edilmesi ve ihraç edilmesidir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus uyuşturucu ticareti suçundan bahsedilebilmesi için uyuşturucu ticareti suçunun unsurları olarak saydığımız fiillerden birinin işlenmesinin yeterli olduğudur.  

Uyuşturucu Madde Kişisel Kullanım Miktarı 

Uyuşturucu madde kişisel kullanım miktarı nedir sorusu uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu ile ilgili olarak karşımıza en sık çıkan soruların başında gelmektedir. Her ne kadar mahkemelerde genel kabul olarak 1 kg esrarın kişisel kullanım için bulundurulan miktar olarak kabul edilmiş olsa da Yargıtay uyuşturucu satışının çok daha az miktarlar ile de gerçelleştirilebileceği görüşü ile 600-700 gram üzerindeki esrarı ticaret amacıyla bulundurulabileceğine kanaat getirmiştir. Yine Yargıtay kişi üzerinde eroin ve kokain maddelerinden 20 gram ve üzeri bulunması halinde uyuşturucu madde ticareti suçu olarak kabul etmektedir. Bununla beraber, 50 adet ve üzeri hapın kişi üzerinde bulunması da Yargıtay ictihatlarına göre uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu değil, uyuşturucu ticareti suçu teşkil etmektedir. Peki kişide bu miktarları geçmeyen ancak birden fazla çeşit uyuşturucu madde bulunması durumunda ne olacaktır? Örneğin, kişinin üzerinde 10 gram eroin ya da kokain ve buna ek olarak 40 adet uyuşturucu madde içeren hap bulunursa işlediği suç uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçu mu söz konusu olacaktır? Yargıtay bu konuda oldukça nettir. Şöyle ki kişinin üzerinde birden fazla çeşit uyuşturucu madde bulunması halinde uyuşturucu maddelerin miktarları kabul edilmiş olan miktardan az olsa dahi uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçundan değil, uyuşturucu ticareti suçundan bahsedilir. 

Uyuşturucu Cezaları Kaç Yıl 2018 Yılında Değişiklik Olur mu

Öncelikle uyuşturucu cezaları kaç yıl 2018 yılında değişiklik olur mu sorusunu daha açık ve net bir biçimde cevaplayabilmek için bu soruyu ikiye ayırmak oldukça yararlı olacaktır. Buna göre kullanmak için uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak filleri 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Buna ek olarak, uyuşturucu madde imal, ithal ya da ihraç eden kişi 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve 20000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bunun yanında, uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa sunan, başka kişilere veren, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, bulunduran kişi 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve buna ek olarak 20000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Peki uyuşturucu suçu cezaları 2018 yılında herhangi bir değişikliğe uğrar mı? Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bu soruya kesin ve net bir cevap verebilmek mümkün değildir. Ancak geçmiş uygulamalara bakılarak bu soru hakkında tahminde bulunmak mümkündür. Şöyle ki 2015 yılında ceza hukuku alanında yapılan değişiklikler ve bu değişikliklere ek olarak 2016 yılında gerçekleştirilen reformlar birçok suç çeşidinin cezalarında değişiklikler öngördü. Bu değişikliklerin henüz yeni yapıldığı düşünüldüğünde şu an için gündemde bu tarz bir değişiklik olmadığını söylemek mümkündür. 

17 Ekim 2017 Salı

Özel Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası

Yapısı gereği hata yapma eğilimi olan insan birçok farklı alanda suç işlemekte ve buna bağlı olarak birçok suç çeşidi ortaya çıkmaktadır. İşte bu suç çeşitlerinden birisi de özel evrakta sahtecilik suçu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilindiği gibi özel evrakta sahtecilik suçu kişinin kendisine ya da bir başkasına çıkar sağlamak amacıyla sahte bir evrak düzenlemesi, kullanması veya varolan bir özel evrakı tahrif etmesi fiiline karşılık gelen suç çeşididir. Özel belgede sahtecilik suçu her ne kadar resmi belgede sahtecilik suçu ile karıştırılıyor olsa da bu iki suç tipi arasındaki fark resmi belgede sahtecilik suçunda resmi bir belgenin sahte olarak düzenlenmesi, kullanılması ya da değiştirilmesi söz konusu iken özel belgede sahtecilik suçunda aynı fiillerin özel bir belge üzerinde gerçekleştirilmesi söz konusudur. Peki özel evrakta sahtecilik suçu cezası nedir? Bu soruya daha açık ve net bir cevap verebilmek için bu konu hakkında karşımıza sık sık çıkan soruları teker teker cevaplamak oldukça yararlı olacaktır. Bu soruları kısaca Evrakta sahtecilik suçu cezası nedir özel belgede sahtecilik zamanaşımı süresi nedir özel belgede sahtecilik Yargıtay kararları ne yöndedir özel belgede sahtecilik şikayetten vazgeçme ne sonuçlar doğurur özel belge nedir imzada sahtecilik nedir evrakta sahtecilik zamanaşımı süresi nedir evrakta sahtecilik cezası paraya çevrilir mi şeklinde sıralamak mümkündür. 

Evrakta Sahtecilik Suçu Cezası 

Hiç şüphesiz evrakta sahtecilik suçu cezası nedir sorusu gerek resmi evrakta sahtecilik suçu özelinde gerek özel evrakta sahtecilik suçu konusunda en merak edilen soruların başında gelmektedir. Öncelikle, özel evrakta sahtecilik suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus söz konusu 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasının Türk Ceza Kanunu'nda özel evrakta sahtecilik suçu olarak tanımlanan her eylem için geçerli olmasıdır. Yani özel bir belgeyi değiştirmek, özel bir belgeyi sahte şekilde düzenlemek eylemlerinin cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Buna ek olarak, resmi evrakta sahtecilik suçu cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Başka bir deyişle resmi evrak niteliği taşıyan bir belgenin başkasını aldatmak ve çıkar sağlamak amacıyla kullanılması, oluşturulması, değiştirilmesi eylemlerinin cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak resmi evrakta sahtecilik suçunun nitelikli hali işlenmiş ise   

Özel Belgede Sahtecilik Zamanaşımı  

Özel belgede sahtecilik zamanaşımı süresi nedir sorusu özel belgede sahtecilik suçu hakkında en sık karşımıza çıkan soruların basında gelmektedir. Özel belgede sahtecilik dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Başka bir deyişle, özel belgede sahtecilik suçu 8 yıl içinde şikayet edilirse suç soruşturulur. 

Özel Belgede Sahtecilik Yargıtay Kararları 

Özel Belgede sahtecilik Yargıtay kararları açısından incelendiği zaman da karşımıza özel belgede sahtecilik suçunun genelde sahte imza atmak yani imza taklit etmek suretiyle işlendiği görülmektedir. Peki özel belgede sahtecilik Yargıtay kararları ne yöndedir? Özel belgede sahtecilik Yargıtay kararları incelendiği zaman Yargıtay'ın imza taklit etmek suretiyle işlenen özel belgede sahtecilik suçu ile ilgili olarak imzası taklit edilen şahsın rızası varsa söz konusu eylemi yani imza taklit etme fiilini suç saymadığı görülmektedir. Aslında her ne kadar kanunda söz konusu eylemin suç sayılmaması kişinin rızasına ek olarak kişiye zarar verilmemiş olması şartı da aranıyor olsa da Yargıtay bu noktada kişinin kendi kendisine zarar verecek bir eyleme rıza göstermeyeceği varsayımı ile hareket ederek kişinin rızasının olup olmamasına öncelik tanımıştır. Ancak teorik olarak düşünmek gerekirse imzası taklit edilen kişinin özel belgede sahtecilik suçu teşkil eden eylem sonucunda zarar görmemiş olması şartı da oldukça önemlidir. 

Özel Belgede Sahtecilik Şikayetten Vazgeçme 

Hiç şüphesiz özel belgede sahtecilik şikayetten vazgeçme ne gibi sonuçlar doğurur sorusu özel belgede sahtecilik suçu özelinde en sık karşımıza soruların başında gelmektedir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki şikayete bağlı suçlarda şikayetin belli bir süresi olduğu gibi şikayetin geri alınması ile birlikte suçun cezai yaptırım anlamında etkileri ortadan kalkmaktadır. Ancak özel belgede sahtecilik suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Dolayısıyla özel belgede sahtecilik suçu için bir şikayet süresi de söz konusu değildir.   

Özel Belge Nedir

Öncelikle, özel belgede sahtecilik suçu hakkında en çok merak edilen sorulardan birisi özel belge nedir sorusudur. Özel belge nedir sorusuna daha iyi cevap verebilmek için önce resmi belge nedir sorusuna cevap vermek oldukça faydalı olacaktır. Resmi belge ya da resmi evrak bir kamu görevinin ifası için bir kamu görevlisi tarafından hazırlanmış olan belgelerdir. İşte resmi belgeler dışında kalan belgeler özel belgedir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus kambiyo, cek senedi, tahvil ve vasiyetname gibi belgelerin özel belge gibi gözükmelerine karşın Türk Ceza Kanunu tarafından resmi belge olarak kabul edilmiş olmalarıdır. 

İmzada Sahtecilik

Hiç kuşkusuz imzada sahtecilik nedir sorusu özel evrakta sahtecilik suçu cezası hususunda en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Bu durumun yegane sebebi imzada sahtecilik eyleminin özel evrakta sahtecilik suçunun en sık görülen şekillerinde birisi olmasıdır. İmzada sahtecilik bilindiği gibi bir kişinin başka bir kişinin yerine imza atması fiilidir. Bilidindigi gibi bir eylemin imzada sahtecilik suçu teşkil etmemesi için imza taklit eden kişinin imzasını taklit ettiği kişiye bu eylemle beraber zarar vermemiş olması ve bu şarta ek olarak imzası taklit edilen kişinin rızasının olması gerekmektedir. 

Evrakta Sahtecilik Zamanaşımı

Evrakta Sahtecilik zamanaşımı süresi nedir sorusu özel evrakta sahtecilik suçu özelinde en sık karşımıza çıkan sorulardan birisidir. Resmi evrakta sahtecilik suçu zamanaşımı süresi 8 yıldır. Başka bir deyişle, resmi evrakta sahtecilik suçu teşkil eden bir fiili gerçekleştirmiş olan faile 8 yıl içinde ceza verilmezse tekrar aynı suç sebebiyle kovuşturma yapmak mümkün olmaz. Peki özel evrakta sahtecilik zamanaşımı süresi nedir? Özel evrakta sahtecilik dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yani savcılık özel evrakta sahtecilik suçu sebebiyle 8 yıl boyunca soruşturma açma imkanına sahiptir.  

Evrakta Sahtecilik Cezası Paraya Çevrilir mi

İnternet ortamında evrakta sahtecilik suçu ile ilgili olarak en sık karşımıza çıkan soruların başında evrakta sahtecilik cezası paraya çevrilir mi sorusu gelmektedir. Bu soruya daha açık ve net bir cevap verebilmek için evrakta sahtecilik suçunu resmi evrakta sahtecilik suçu ve özel evrakta sahtecilik suçu olarak ikiye ayırmak oldukça faydalı olacaktır. Buna göre resmi evrakta sahtecilik cezası paraya çevrilir mi sorusunun cevabı hayır olacaktır. Çünkü resmi evrakta sahtecilik suçu para cezasına cevrilebilen suçlar arasında yer almamaktadır. Buna karşın, özel evrakta sahtecilik cezası paraya çevrilir mi sorusuna verilecek cevap evet olacaktır. Çünkü özel evrakta sahtecilik suçu cezası paraya çevrilebilen bir suç türüdür. Başka bir deyişle, özel evrakta sahtecilik suçu cezası adli para cezasına çevrilir ancak resmi evrakta sahtecilik suçu cezası paraya çevrileremez. 

7 Ekim 2017 Cumartesi

Açık Cezaevine Nasıl Geçilir

Son yıllarda özellikle modern hukuk sistemlerinde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan alternatif cezalar uygulayarak cezaları hafifletme eğiliminin bir sonucu olarak ortaya çıkan alternatif ceza lardan birisi de açık cezaevidir. Bilindiği gibi açık cezaevi, kapalı cezaevinin aksine sıkı güvenlik önlemleri bulunmayan mahkumlara daha fazla esneklik tanıyan ve sosyal hayat noktasında çok daha az bir izolasyon yaratan bir ceza hukuku kurumudur. Peki açık cezaevine nasıl geçilir? Bu soru belki de bir çok hükümlünün ve onların ailelerinin aklındaki en önemli soru işte bu yazımızda bu soruya cevap vermeye çalışacağız. Ancak bu soruya daha açık ve net bir cevap verebilmek adına önce açık cezaevi hususunda karşımıza sık çıkan soruları teker teker yanıtlayalım. Bu soruları kısaca açık cezaevine geçiş dilekçesi nasıl yazılır açık cezaevi izin şartları nelerdir açık cezaevine ayrılma yönetmeliği 2018 yılında değişti mi açık cezaevine geçiş hesaplama yöntemi nasıldır açık cezaevine geçiş şartları nelerdir şeklinde sıralayabiliriz.

Açık Cezaevine Geçiş Dilekçesi

Açık cezaevine geçiş dilekçesi nasıl yazılır sorusu açık cezaevine geçiş düşünen hükümlülerin karşısına ilk çıkan soru işareti olarak gösterilebilir. Açık cezaevine geçiş dilekçesi aşağıdaki şekilde yazılır:

                                                          01/08/2018
...KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU MÜDÜRLÜĞÜNE 

...CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI İLAMAT VE İNFAZ BÜROSUNA

     Halen müdürlüğünüzde ... nolu koğuşta hükümlü olarak yatmaktayım. Cezanın kalan kısmı ... gün olup, 22/02/2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren açık ceza infaz kurumlarına dair yönetmelik kapsamında ... Açık Ceza İnfaz Kurumu'na geçişimin yapılmasını arz ederim. 
                                                            Ad Soyad 
                                                            İmza

Açık Cezaevi İzin Şartları 

Açık cezaevi izin şartları Açık cezaevine geçiş konusunda en önemli soru işaretlerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna göre hükümlü açık cezaevine teslim olduğu tarihten itibaren 15 gün içinde izin kullanabilir. Bundan sonraki izin hakkını ise 3 ay sonra kullanabilir. Hükümlü bu sekilde senede 4 kere izin hakkı kullanabilmektedir. Buna ek olarak, hükümlüye yol izni de verilir. Buna göre hükümlüye en az 1 gün en fazla 3 gün yol izni verilir. Yol izni süresi hükümlünün izin için gideceği yerin uzaklık göz önünde bulundurularak belirlenir. 

Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği 2018

Açık cezaevine ayrılma yönetmeliği 2018 yılında değişecek mi sorusu açık cezaevi hususunda en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Bu durumun sebebi hiç şüphesiz 2016 yılında özellikle OHAL süreci ile birlikte daha da artarak devam eden yargısal reformlardır. Ancak açık cezaevine ayrılma yönetmeliğinin 2 Şubat 2017 tarihinde değiştirildiği düşünüldüğünde açık cezaevine ayrılma yönetmeliği 2018 yılında değişecek mi sorusuna verilebilecek en net cevap hayır şeklinde olacaktır. 

Açık Cezaevine Geçiş Hesaplama

Açık cezaevine geçiş hesaplama nasıl yapılır sorusuna verilecek kesin ve net bir cevap bulunmamakla beraber her hükümlünün kendi özel durumuna göre açık cezaevine geçiş hesaplama yapması yerinde olacaktır. Şöyle ki cezalarının 1/10'unu kapalı ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine 7 yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin, müebbet hapis cezasına mahkum olup koşullu salıverilme tarihine 5 yıl ya da daha az süre kalmış olan hükümlülerin, cezalarını yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda ya da herhangi bir kapalı ceza infaz kurumunun yüksek güvenlikli bir bölümünde çekip cezalarının 1/3'ünü iyi halli olarak tamamlayan ve koşullu salıverilme tarihine 3 yıl ya da daha az bir süre kalmış olan hükümlülerin kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma şartları yerine gelmiş sayılır ve kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılabilirler.

Kapalı Cezaevinden Açık Cezaevine Geçiş Şartları 

Kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş şartları nelerdir sorusu açık cezaevine geçiş konusunda en önemli sorulardan birisidir. Buna göre cezalarının 1/10'unu kapalı ceza infaz kurumunda iyi halli olarak geçiren ve koşullu salıverilme tarihine 7 yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin, müebbet hapis cezasına mahkum olup koşullu salıverilme tarihine 5 yıl ya da daha az süre kalmış olan hükümlülerin, cezalarını yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda ya da herhangi bir kapalı ceza infaz kurumunun yüksek güvenlikli bir bölümünde çekip cezalarının 1/3'ünü iyi halli olarak tamamlayan ve koşullu salıverilme tarihine 3 yıl ya da daha az bir süre kalmış olan hükümlülerin kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılma şartları yerine gelmiş sayılır ve kapalı cezaevinden açık cezaevine ayrılabilirler.

Açık Cezaevi ile Kapalı Cezaevi Arasındaki Farklar 

Açık Cezaevi hususunda en çok merak edilen noktalardan birisi hiç şüphesiz açık cezaevi ile kapalı cezaevi arasındaki farklardır. Açık cezaevi ile kapalı cezaevi arasındaki en önemli fark açık cezaevinin kapalı cezaevinin aksine ciddi bir güvenlik denetimine sahip olmamasıdır. Buna ek olarak açık cezaevi hükümlülere daha esnek imkanlar tanımaktadır. Örneğin, açık cezaevinde cezasını çekmekte olan bir hükümlü belli şartların oluşması halinde cezaevinden çıkıp yakınları ile sınırlı bir süre de olsa vakit geçirebilmektedir. Açık cezaevinde hükümlü açık cezaevine teslim olduğu tarihten itibaren 15 gün içinde izin kullanabilir. Bundan sonraki izin hakkını ise 3 ay sonra kullanabilir. Hükümlü bu sekilde senede 4 kere izin hakkı kullanabilmektedir. Buna ek olarak, hükümlüye yol izni de verilir. Buna göre hükümlüye en az 1 gün en fazla 3 gün yol izni verilir. Yol izni süresi hükümlünün izin için gideceği yerin uzaklık göz önünde bulundurularak belirlenir. Buna ek olarak, açık cezaevindeki hükümlüler cezaevi dışındaki is yerlerinde çalışma hakkına sahiptirler. Ayrıca açık cezaevinde kalan hükümlüler kimse tarafından dinlenmeden telefonla görüşme yapabilme olanağına da sahiptirler. 

Açık Cezaevinde Telefon Serbest mi

Açık cezaevinde telefon serbest mi sorusu açık cezaevine geçiş hususunda oldukça sık karşılaştığımız bir sorudur. Bu soruya verilecek olan en açık ve net cevap evet şeklinde olacaktır. Açık cezaevinde kalan hükümlülerin kimse tarafından dinlenmeksizin telefonla konuşma hakları mevcuttur.

4 Ekim 2017 Çarşamba

Denetimli Serbestlik Nedir

Son yıllarda ceza hukukunun modernleşmesi ile birlikte verilen cezalar azaltılması ve verilen cezalar alternatif olarak daha hafif cezaların verilmesi söz konusudur. Bu alternatif cezaların en yaygın uygulama alanı bulanlarından birisi de hiç kuşkusuz denetimli serbestlik kurumudur. Bilindiği gibi denetimli serbestlik hükümlünün ve işlediği suçun belli şartları taşıması halinde cezasını sosyal hayat içerisinde tamamlanmasına imkan tanıyan bir ceza hukuku kurumudur. Denetimli serbestlik hükümlünün cezası boyunca ailesinden ve sosyal hayattan izole olmasını engellemek amacıyla uygulanan bir alternatif cezadır. Peki denetimli serbestlik nasıl uygulanır? Basitçe anlatmak gerekirse hükümlü koşullu salıverilme tarihine belli bir süre kala tahliye edilerek cezasının kalan kısmını sosyal hayata entegre bir şekilde toplum içinde çeker. İşte bu denli önemli ve bir o kadar da komplike bir kurum söz konusu olunca insanların aklında pek çok soru işareti beliriyor. Şimdi denetimli serbestlik kurumu ile ilgili karşımıza en sık çıkan soruları teker teker irdeleyerek yanıtlayalım. Denetimli serbestlik imza çizelgesi ihlal durumunda ne olur denetimli serbestlik kimlere uygulanır denetimli serbestlik imza ihlali durumunda ne olur denetimli serbestlik nedir nasıl uygulanır denetimli serbestlik kaç yıl denetimli serbestlik kimleri kapsıyor denetimli serbestlik yönetmeliği değişti mi denetimli serbestlik uyuşturucu suçunu kapsıyor mu 

Denetimli Serbestlik İmza Çizelgesi 

Denetimli serbestlik imza çizelgesi ihlali durumunda nasıl olur sorusu oldukça sık karşımıza gelen bir sorudur. Bu durumun sebebi hiç şüphesiz denetimli serbestlik sürecinde imza atma konusunda gerekli hassasiyeti göstermeyenlerin azımsanmayacak sayıda olmasıdır. Soruya dönecek olursak denetimli serbestlik imza çizelgesi ihlal durumunda ilgili kişinin mazeret dilekçesi yazarak ilgili makamlara bildirimde bulunmalıdır. Buna ek olarak, ilgili kişi mazeretini belgeleyerek bu belgeleri de dilekçe ekinde sunmalıdır. İlgili kişinin mazereti hakkında herhangi bir bildirimde bulunmaması ya da mazeretini belgelememesi halinde cezaya hükmedilmesi mümkündür. Bu durumda ilgili kişiden duruşma gününe kadar ifadesini yazılı olarak vermesi ve duruşmaya gelerek beyan vermesi istenir. Bunların yapılmaması halinde ise mahkeme ilgili kişi hakkında cezaya hükmedebilmektedir.   

Denetimli Serbestlik Kimlere Uygulanır 

Denetimli Serbestlik Kimlere Uygulanır sorusu belki de çoğu hükümlünün merak ettiği bir sorudur. Denetimli serbestlik, denetimli serbestlik kanununda belirtilen suçları işlemiş olan kişilerin yine aynı kanında belirtilen şartları taşıması halinde yararlanılabilen bir ceza hukuku kurumudur. Denetimli serbestlik kimlere uygulanır sorusuna daha net bir cevap verebilmek adına işlenen suçları 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlar ve bu tarihten sonra işlenen suçlar olarak 2'ye ayırmak oldukça yararlı olacaktır. Çünkü bilindiği gibi 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte 01.07.2016 tarihinden önce işlenmiş olan suçlar için farklı bir denetimli serbestlik prosedürü öngörülmüştür. Buna göre 01.07.2016 tarihinden önce işlenmiş suçlar için denetimli serbestlik süresi 2 yıl olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak, süreli hapis cezası almış olan mahkumlar cezalarının yarısını ceza infaz kurumunda çekmeleri halinde koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecekler. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken husus suçun 01.07.2016 tarihinden önce işlenmiş olması gerekliliğidir. Yani suçla ilgili olarak verilen kararın belirtilen tarihten önce ya da sonra olmasının bir önemi yoktur. Ancak bazı suçlar bu kapsamın dışında bırakılmıştır. Buna göre kasten adam öldürme suçunu, kasten yaralama suçunu (altsoyuna, üstsoyuna, eşine, kardeşine veya beden ve ruh sağlığı açısından kendisini savunmaya cak durumda olan insanlara karşı) cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan birini, özel hayatın gizliliğine karşı suçlardan birini, uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ya da ticareti suçlarından birini işleyenler söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanamazlar. Ayrıca, yasadışı örgüt üyeliği suçu da dahil olmak üzere devletin güvenliğine karşı suçlardan birini, anayasal düzene karşı suçlardan birini, milli savunmaya karşı suçlardan birini, Devlet sırlarını ilişkin suçlardan birini, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan birini, örgütlü suçlardan birini, bankacılık zimmet suçunu ve taahüt ihlal suçu işleyenler de söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanamazlar. Bunlara ek olarak, cezaevinde disiplin cezası alıp da cezası kaldırılmayan hükümlüler ve koşullu salıverilme hakkı geri alınan hükümlüler de ilgili Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanamazlar. 

Denetimli Serbestlik İmza İhlali

Denetimli serbestlik imza ihlali durumunda ne olur sorusuna daha net bir cevap verebilmek için öncelikle yukarıda bahsi geçen Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanan hükümlülerin imza ihlali yapması ne gibi sonuçlar doğurur sorusuna cevap vermek oldukça yerinde olacaktır. Buna göre 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanan bir hükümlü imza ihlali ya da yerine getirmek zorunda olduğu başka bir yükümlülüğü ihlal ederse yukarıda da bahsi geçen yarı yarıya infaz indiriminden yararlanma imkanını korur ancak 2 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanamaz. 

Denetimli Serbestlik Nedir Nasıl Uygulanır 

Denetimli serbestlik nedir nasıl uygulanır sorusu denetimli serbestlik hakkında en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Öncelikle denetimli serbestlik kişinin cezasını sosyal hayata entegre bir biçimde çekmesine olanak tanıyan bir ceza hukuku kurumudur. Gerekli şartların oluşması halinde hükümlü koşullu salıverilme tarihine belli bir süre kala belli bir denetim altında olmak kaydıyla serbest bırakılmaktadır. 

Denetimli Serbestlik Kaç Yıl 

Denetimli serbestlik kaç yıl sorusuna daha net bir cevap verebilmek için işlenen suçun 01.07.2016 tarihinden önce mi yoksa sonra mı işlendiği oldukça önemlidir. Bilindiği gibi 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte bazı suçlara istisna getirilmek üzere belirtilen tarihten önce işlenen suçlar için farklı bir denetimli serbestlik rejimi ön görülmüştür. Buna göre 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlar için 2 yıllık denetimli serbestlik süresi belirlenmiştir. Ancak aşağıdaki suçlar 2 yıllık denetimli serbestlik imkanından yararlanmayı imkansız kılmaktadır: kasten adam öldürme suçu, kasten yaralama suçu (altsoyuna, üstsoyuna, eşine, kardeşine veya beden ve ruh sağlığı açısından kendisini savunmaya cak durumda olan insanlara karşı) cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, özel hayatın gizliliğine karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ya da ticareti suçu kasten adam öldürme suçunu, kasten yaralama suçu (altsoyuna, üstsoyuna, eşine, kardeşine veya beden ve ruh sağlığı açısından kendisini savunamayacak durumda olan insanlara karşı) cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, özel hayatın gizliliğine karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ya da ticareti suçlar

Denetimli Serbestlik Kimleri Kapsıyor 

Denetimi serbestlik kimleri kapsıyor sorusu hiç kuşkusuz denetimli serbestlik hususunda en sık karşımıza çıkan soruların başında gelmektedir. Öncelikle, denetimli serbestlik kurumundan yararlanmak isteyen hükümlünün hakime denetimli serbestlik kurumundan yararlanmak istediğine dair bir talepte bulunması gerekmektedir. Denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlü 6 ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmiş olmalıdır. Buna ek olarak hükümlünün kosullu salıverilme tarihine 1 yıl veya daha az bir süre kalmış olması gerekmektedir. Ayrıca hükümlü ceza infaz kurumunda kaldığı süre içinde olumlu davranışlar sergilemiş olmalıdır. Çocuk hükümlüler için bu durum farklılık arz etmektedir. Buna göre çocuk hükümlünün denetimli serbestlik kurumundan yararlanabilmesi için cezasının 5'te 1'ini tamamlamış olması gerekmektedir. Bu duruma ek olarak yaşlılık ya da engelli olma sebebiyle kosullu salıverilme tarihine 2 yıl veya daha az zaman kalmış olma şartı 3 yıl olarak uygulanabilmektedir. 

Denetimli Serbestlik Yönetmeliği 

Denetimli Serbestlik Yönetmeliği değişti mi sorusu denetimli serbestlik hususunda oldukça sık karşımıza çıkan bir sorudur. Bu değişim beklentisinin sebebi hiç kuşkusuz son yıllarda yargı alanında yapılan reformlardır. Soruya dönecek olursak denetimli serbestlik yönetmeliği değişmedi. Fakat belli şartlar altında denetimli serbestlik farklı regulasyonlara tabi hale getirildi. Şöyle ki OHAL süreci ile birlikte çıkarılan 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte denetimli serbestlik kurumu farklı bir prosedüre bağlanmıştır. Örneğin, Kanun Hükmünde kararnamede belirtilen bazı suçlar dışındaki suçları 01.07.2016 tarihinden önce işleyenler 2 yıllık denetimli serbestlik kurumundan yararlanabilecekler.   

Denetimli Serbestlik Uyuşturucu 

Denetimli serbestlik uyuşturucu suçunu kapsıyor mu sorusu özellikle son yıllarda oldukça artan uyuşturucu madde kullanımı ile birlikte oldukça sık karşımıza çıkmaya başladı. Denetimli serbestlik uyuşturucu kullanma ya da bulundurma suçlarında uygulanabilen bir ceza hukuku kurumudur. Uyuşturucu kullanma ya da bulundurma suçu işlemiş olan kişi için denetimli serbestlik prosedürü şu şekilde işlemektedir: Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili kişiden denetim programına katılmasını talep eder. İlgili kişinin 10 gün içinde denetim programına katılmaması halinde denetimli serbestlik programına uyulmadığı gerekçesi ile tutanak tutulur. Ve dosya tekrar savcılığa gönderilir. Bunun üzerine Cumhuriyet savcısı da denetimli serbestlik programına uyulmadığı gerekçesi ile iddianame düzenleyerek kamu davası açar. İlgili kişinin 10 günlük sürede Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvuru yapması ancak 2 kez programı ihlal etmesi halinde dosya yine savcılığa gönderilir. İlgili kişinin denetimli serbestlik programına uyması halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Ayrıca denetimli serbestlik programının ihlal edilmesi durumunda ilgili kişinin denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesi ile duruşmaya gelmesi ve bu konuda ifade vermesi buna ek olarak duruşma gününe kadar ifadesini yazılı olarak da bildirmiş olması gerekmektedir. İlgili kişinin bunları yapmaması halinde ise mahkeme kişinin denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesi ile cezaya hükmedebilmektedir. 

1 Ekim 2017 Pazar

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Nasıl Başvurulur

Yönetenler ile yönetilenler arasındaki çetrefilli ilişkide yönetilenler başka bir deyişle sıradan halk bazı istisnai durumlar haricinde hep ezilen taraf olmuş ve haklarını koruma noktasında zayıf duruma düşmüştür. Magna Carta ve Fransız İhtilali sonrasında eli güçlenen halk kendi haklarını koruyabilmek adına devlet içine entegre edilmiş pek çok kurum ve kuruluş oluşturmuştur. Ancak bunların hiçbiri beklenen etkiyi verememiş ve buna ek olarak ülkeler arasında bir denetim standardı yakalanamamıştır. İşte bu dönemlerin bir sonucu olarak halkın yani yönetilenlerin yönetenlerden korunabilmesi adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ortaya çıkmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne birçok Avrupa ülkesinden insanlar vatandaşı bulundukları devletin kendi haklarını zedeleyici eylem ve işlemlerinin ortadan kaldırılması için başvuru yapmaktadırlar. Ülkemizden de çok sayıda insan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapmaktadırlar. Ülkemiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne en çok başvuru yapılan ülkeler arasındadır. Bu açıdan bakıldığı zaman başvuru yapmak isteyen bu kadar insanın aklına takılan ilk soru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne nasıl başvurulur şeklindedir. Bununla beraber, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru hususunda oldukça sık karşılaştığımız sorular mevcuttur. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu nasıl hazırlanır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru süresi ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru ücreti ne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu 2018 yılında değişti mi İnsan Hakları Mahkemesi iletişim yolları nelerdir AİHM başvuru formu nasıl doldurulur AİHM başvuru ücreti 2018 yılında değişti mi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kimler başvurabilir

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Formu

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu nasıl hazırlanır sorusu hiç şüphesiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapacak insanların karşılarına çıkan en büyük soru işaretlerinden birisidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu şunlardan oluşmaktadır: başvuru yapacak olan kişinin adı, soyadı, uyruğu, mesleği, doğum tarihi, adresi, bunlara ek olarak başvuru yapacak olan kişinin temsilcisi varsa temsilcisinin adı, soyadı, mesleği ve adresi başvurunun hangi devlet aleyhine yapıldığı, şikayet sebebi olayların ya da işlemlerin özeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında kişinin sahip olduğu ihlal edilen hak ve bununla ilgili açıklama, iç hukuk yollarını tüketmek adına başvuru yapılan yargı makamları, anlaşmazlığı çözmek adına başka bir uluslararası yargı makamına başvuru yapılıp yapılmadığına dair bilgi, şikayet konusu olayla ilgili olarak başvuru yapılan iç hukuk mercilerinin kararlarının tam listesi, kararların kopyaları, kararların tarihleri, kararı alan merciin adı. Bunlara ek olarak, başvuru formu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapan kişi veya onun temsilcisi tarafından imzalanmış olmalıdır. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Süresi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru süresi ne kadar sorusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru noktasında en sık sorulan soruların başında gelmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru süresi 6 aydır. Söz konusu süre iç hukuk yolları tükendiği andan itibaren başlamaktadır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus iç hukuk yollarını tüketilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel olarak başvuru zorunluluğunun olmasıdır. Başka bir deyişle, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmadan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapılamaz. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Ücreti

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru ücreti konusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapacak olan herkesin aklına gelen ilk hususlardan birisidir. Bu konuya bir açıklık getirmek gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru ücreti almaz buna ek olarak dava için herhangi bir harç bedeli de almaz. Yani başvuru ve davanın kabul edilmesi halinde dava ücretsizdir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus avukatla yapılan başvurunun vekalet tabi olmasıdır.   

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Formu 2018

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu 2018 yılında değişti mi sorusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru hususunda karşımıza çıkan sorulardan birisidir. Bu soruya verilecek olan cevap hayır olacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru formu 2018 yılında da önceki yıllardaki şeklini korumaktadır. Buna göre başvuru yapacak olan kişinin adı, soyadı, uyruğu, mesleği, doğum tarihi, adresi, bunlara ek olarak başvuru yapacak olan kişinin temsilcisi varsa temsilcisinin adı, soyadı, mesleği ve adresi başvurunun hangi devlet aleyhine yapıldığı, şikayet sebebi olayların ya da işlemlerin özeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında kişinin sahip olduğu ihlal edilen hak ve bununla ilgili açıklama, iç hukuk yollarını tüketmek adına başvuru yapılan yargı makamları, anlaşmazlığı çözmek adına başka bir uluslararası yargı makamına başvuru yapılıp yapılmadığına dair bilgi, şikayet konusu olayla ilgili olarak başvuru yapılan iç hukuk mercilerinin kararlarının tam listesi, kararların kopyaları, kararların tarihleri, kararı alan mercinin adı başvuru formu için yeterlidir. Bunlara ek olarak, başvuru formu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapan kişi veya onun temsilcisi tarafından imzalanmış olmalıdır.

İnsan Hakları Mahkemesi İletişim 

İnsan Hakları Mahkemesi iletişim yolları nelerdir sorusunu İnsan Hakları Mahkemesi başvuru sürecinde en sık karşımıza çıkan sorular arasındadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine sadece posta yolu ile başvuru yapılabilir. Bu başvurunun yapılabilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Formu doldurulmuş olmalıdır. Avrupa İnsan Haklarına başvuru yapabilmek için dosyanın posta ile aşağıdaki adrese gönderilmesi gerekmektedir: 
Cour européenne des droits de l'homme
Conseil de l'Europe
67075 Strasbourg Cedex
France
 Mahkemenin fax numarası da aşağıdaki gibidir :
33 (0)3 88 41 27 30

AİHM Başvuru Formu Nasıl Doldurulur

AİHM başvurusu yapacak olan herkesin ilk aklına gelen soru hiç kuşkusuz AİHM Başvuru Formu nasıl doldurulur sorusudur. AİHM Başvuru Formu şu şekilde doldurulur: başvuru yapacak olan kişinin adı, soyadı, uyruğu, mesleği, doğum tarihi, adresi, bunlara ek olarak başvuru yapacak olan kişinin temsilcisi varsa temsilcisinin adı, soyadı, mesleği ve adresi başvurunun hangi devlet aleyhine yapıldığı, şikayet sebebi olayların ya da işlemlerin özeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında kişinin sahip olduğu ihlal edilen hak ve bununla ilgili açıklama, iç hukuk yollarını tüketmek adına başvuru yapılan yargı makamları, anlaşmazlığı çözmek adına başka bir uluslararası yargı makamına başvuru yapılıp yapılmadığına dair bilgi, şikayet konusu olayla ilgili olarak başvuru yapılan iç hukuk mercilerinin kararlarının tam listesi, kararların kopyaları, kararların tarihleri, kararı alan merciin adı. Bunlara ek olarak, başvuru formu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapan kişi veya onun temsilcisi tarafından imzalanmış olmalıdır.

AİHM Başvuru Ücreti 2018

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yapacak birçok insanın kafasını kurcalayan bir diğer soru da hiç kuşkusuz AİHM başvuru ücreti 2018 yılında değişti mi sorusudur. Bu soruya verilecek en net cevap hayır şeklinde olacaktır. AİHM eskiden olduğu gibi şimdi de başvuru ücreti ve davanın kabul edilmesi halinde herhangi bir dava harç bedeli talep etmemektedir. Yani AİHM masraflarında herhangi bir değişim olmamakla beraber başvuru OHAL sonrası uygulamalarla daha zor hale getirilmiştir. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Kimler Başvurabilir

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru sürecinde belki de ilk karşımıza çıkan soru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kimle başvurabilir şeklindedir. Bu soruyu kısaca cevaplamak gerekirse öncelikle sözleşmeye taraf her devlet sözleşmeye taraf olan diğer bir devletin ihlal yaptığına kanaat getirirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabilir. Buna ek olarak, her gerçek kişi, kuruluş ya da kişi grupları sözleşmeye taraf devlet tarafından yapılan bir ihlal nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapabilir.