İnternet Çağı olarak nitelendirdiğimiz içinde bulunduğumuz dönemde internetin devamının dolayısıyla kârlılığının korunabilmesi için sanal ortamdaki içeriklerin hakkaniyet icerisinde belli bir kurala dayanması, böylelikle içerik üreten tarafın haklarının korunması bir zorunluluk haline gelmiştir. Başka bir deyişle hayatımızdaki telif hakları kavramının sanal ortamda da düzenlenmesi internetin devamı için hayati öneme sahiptir.
Kisinin her türlü emeği ile meydana getirdiği eserler
üzerindeki yasal hak ve sorumlulukları olarak tanimlayabilecegimiz telif
hakları özellikle ülkemizde takip edilmek bir yana doğru dürüst takibi
dahi yapılamayan bir hak olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak dünyanın
geri kalanında durum böyle değildir. Örneğin youtube a herhangi müzikli
bir Video yüklediğimiz zaman söz konusu olan müziğin telif hakkı
bedelini ödemememiz durumunda videomuz doğrudan sansüre uğramakta ya
da kaldirilmaktadir. Bunun yanında 1948 Tarihli Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin
27’inci Maddesi:
“1. Herkes toplumun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, bilim alanındaki ilerleyişe katılmak ve bundan yararlanmak hakkına sahiptir.
2. Herkesin sahibi bulunduğu (yarattığı) her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarını korunmasını isteme hakkı vardır.” Bu örnek bile ülkemizdeki durumun aksine dünyada sanal ortamdaki telif haklarına ne kadar önem verildiğini göstermektedir.
27’inci Maddesi:
“1. Herkes toplumun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, bilim alanındaki ilerleyişe katılmak ve bundan yararlanmak hakkına sahiptir.
2. Herkesin sahibi bulunduğu (yarattığı) her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarını korunmasını isteme hakkı vardır.” Bu örnek bile ülkemizdeki durumun aksine dünyada sanal ortamdaki telif haklarına ne kadar önem verildiğini göstermektedir.
Peki telif hakları kavramı tam olarak nedir hangi
durumlarda ortaya çıkar evrensel normlara mı dayanır? Bu soruyu daha iyi
cevaplayabilmek için telif haklarının kavram olarak genel yapısının
anlaşılması gerekmektedir.
TELİF HAKLARININ GENEL YAPISI
Öncelikle telif hakkının doğması için herhangi bir
tescile gerek yoktur. Çünkü kavramsal olarak telif hakkı, fikri emek
üretildiği anda ortaya çıkar. Bu duruma dayanarak bile internet
üzerindeki birçok içeriğin telif hakları ihlal edilerek oluşturulduğu
yorumu yapılabilir. Bunun yanında telif hakları evrensel bir hukuk
normuna bağlı değil, koruma talebinin geldiği ülkenin hukuk normlarına
göre ele alınır. Bu durum da telif haklarının ülkesellik ilkesine sahip
olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca kamu yararını gözeten durumlar
dışında her durumda telif hakkı iddiasında bulunulabilir.
TELİF HAKLARI İHLALİ NDE NE YAPMALIYIM?
Her ne kadar ülkemizde etkin bir denetleme
mekanizmasıyla düzenlemese de dünyada telif hakları ihlali sert
yaptırımlar getiren bir suçtur ve bazı durumlarda ciddi tazminat
cezalarına sebep olmaktadır.
Peki telif hakları ihlaline uğramam durumunda ne yapmalıyım? Telif hakkı ihlali durumunda, eser sahibi ya da telif hakkı sahibi, telif hakkı ihlalinin ya da ihlalin sonuçlarının yaşandığı yerdeki savcılığa başvuru yapar. Sonrasında Cumhuriyet savcısı 5271 sayılı ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca gerekli tedbirleri alır. Cumhuriyet savcısının bu durumlarda el koyma ya da faaliyeti durdurma yetkisi vardır. Ancak savcının bu kararlarının geçerli sayılabilmesi için yirmi dört saat içinde hakimin onayından geçmesi gerekmektedir. Aksi takdirde karar hükümsüz sayılır. Hakimin savcı kararını onaylaması ve kararın geçerli olması durumunda maddi ve manevi tazminat hakları doğabilir. Bu tazminat hakları FSEK 68. maddesinde düzenlenmiştir. Tazminat bedeli prensip olarak telif hakkı ihlalinin yarattığı zararla ya da telif hakkı ihlalinde söz konusu olan eserin değeriyle orantılı olarak belirlenir. Bunun yanında telif hakları ihlali durumunda önce ihlalin önlenmesi davası sonrasında da tazminat davası söz konusudur. Yine FSEK 68. Maddesine göre telif hakkı sahibi ya da eser sahibi tazminat olarak en fazla eser bedelinin üç katını isteyebilmektedir. Borclar kanunu 60. Madde uyarınca FSEK ile ilgili davalarda on yıllık bir zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu hak ihlalinin aynı zamanda bir suç teşkil etmesi durumunda zaman aşımı süresi uzatılır. Bu tazminat davaları genellikle hak ihlalinin meydana geldiği yerde açılır. Ancak bazı durumlarda davacının ikamet ettiği bölgenin mahkemesinde de acilabilmektedir açılabilmektedir.
Peki telif hakları ihlaline uğramam durumunda ne yapmalıyım? Telif hakkı ihlali durumunda, eser sahibi ya da telif hakkı sahibi, telif hakkı ihlalinin ya da ihlalin sonuçlarının yaşandığı yerdeki savcılığa başvuru yapar. Sonrasında Cumhuriyet savcısı 5271 sayılı ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca gerekli tedbirleri alır. Cumhuriyet savcısının bu durumlarda el koyma ya da faaliyeti durdurma yetkisi vardır. Ancak savcının bu kararlarının geçerli sayılabilmesi için yirmi dört saat içinde hakimin onayından geçmesi gerekmektedir. Aksi takdirde karar hükümsüz sayılır. Hakimin savcı kararını onaylaması ve kararın geçerli olması durumunda maddi ve manevi tazminat hakları doğabilir. Bu tazminat hakları FSEK 68. maddesinde düzenlenmiştir. Tazminat bedeli prensip olarak telif hakkı ihlalinin yarattığı zararla ya da telif hakkı ihlalinde söz konusu olan eserin değeriyle orantılı olarak belirlenir. Bunun yanında telif hakları ihlali durumunda önce ihlalin önlenmesi davası sonrasında da tazminat davası söz konusudur. Yine FSEK 68. Maddesine göre telif hakkı sahibi ya da eser sahibi tazminat olarak en fazla eser bedelinin üç katını isteyebilmektedir. Borclar kanunu 60. Madde uyarınca FSEK ile ilgili davalarda on yıllık bir zamanaşımı süresi söz konusudur. Bu hak ihlalinin aynı zamanda bir suç teşkil etmesi durumunda zaman aşımı süresi uzatılır. Bu tazminat davaları genellikle hak ihlalinin meydana geldiği yerde açılır. Ancak bazı durumlarda davacının ikamet ettiği bölgenin mahkemesinde de acilabilmektedir açılabilmektedir.
Mert Güdücüoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder