22 Aralık 2016 Perşembe

Uyuşturucu Suçu Cezası

Hemen hemen her ülkede toplumların kanayan bir yarası haline gelmiş olan uyuşturucu suçu oldukça caydırıcı cezai yaptırımlara rağmen bir türlü tam olarak önü alınamayan bir suç tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Oldukça çeşitli bir suç türü olması elbette ki kanun koyucunun uyuşturucu suçu hususunda birbirinden farklı cezalar ön görmesi sonucunu doğurmuştur. Uyuşturucu suçu kavramının çeşitli cezai yaptırımlara konu olması birçok insanda kafa karışıklığı oluşmasına sebep olmuştur. Bu durumu bize sık sık sorulan uyuşturucu suçu hakkındaki sorulardan da anlıyoruz. İşte bu noktada uyuşturucu suçu ile ilgili kafa karışıklığını gidermek adına bize sık sık sorulan soruları teker teker yanıtlamak oldukça faydalı olacaktır. Karşımıza çıkan soruları yanıtlamadan önce bu soruları kısaca ele alalım: uyuşturucu cezaları kaç yıl uyuşturucu madde satmanın cezası nedir uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurları nelerdir uyuşturucu satmanın cezası 2017 yılında değişecek mi uyuşturucu bulundurmanın cezası nedir uyuşturucu cezaları 2017 yılında değişecek mi uyuşturucu suçu etkin pişmanlık kapsamında mı

Uyuşturucu Cezaları Kaç Yıl

Uyuşturucu cezaları kaç yıl sorusuna verilecek kesin ve net bir cevap bulunmamaktadır. Bunun en önemli sebebi uyuşturucu suçlarının çeşitli olması sebebiyle cezai yaptırımların farklı olmasıdır. Buradan hareketle, uyuşturucu suçu kapsamında her fiili ve bu fiillere bağlı cezai yaptırımları ayrı ayrı incelemek oldukça faydalı olacaktır. 2014 yılındaki yasa değişikliğine kadar uyuşturucu bulundurma ve kullanma suçu 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyordu. Ancak 2014 yılında yapılan değişiklik ile birlikte uyuşturucu bulundurmak ve kullanmak suçu 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Uyuşturucu maddeyi yurt içinde satmak, vermek, ulaştırmak, depolamak, satın almak, kabul etmek, bulundurmak 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve 20000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu maddeyi üretmek, ithal etmek ya da ihraç etmek 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ve 20000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Buradan da anlaşılabileceği gibi kanun koyucu uyuşturucu suçu işleyen faillerin arasında keskin bir ayrıma gitmiştir. Yani uyuşturucu maddeyi üreten, yurtdışından alan, yurtdışına satan failler ile uyuşturucu maddeyi satan, satın alan, depolayan, kabul eden, satın alan failler arasında bir cezai yaptırım farkı ortaya konmuştur. Buna ek olarak uyuşturucu maddeyi sadece kullanmak için temin eden kimselere öngörülen cezanın 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olması da kullanım amacıyla uyuşturucu alanlar ile bu tür maddeleri ticari amaçla kullananlar arasında kanun koyucu tarafından bir ayırım gözetildiği gerçeğine bize açık ve net bir biçimde göstermektedir. 

Uyuşturucu Madde Satmanın Cezası

Uyuşturucu satmanın cezası nedir sorusuna verilecek en güzel cevap 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve buna ek olarak 20000 gün süreli para cezası şeklinde olacaktır. Ancak uyuşturucu madde satışının bir çocuğa yapılması durumunda verilecek olan ceza 15 yıldan az olamaz. Bir başka deyişle, bir çocuğa uyuşturucu madde satmanın cezasının alt sınırı 15 yıl hapis cezasıdır. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken husus uyuşturucu maddenin yurtiçinde değil de doğrudan doğruya yurtdışına satılması durumunda kanun koyucu tarafından farklı bir cezai yaptırımın öngörülmüş olduğu gerçeğidir. Şöyle ki, uyuşturucu madde ithal eden veya ihraç eden kimse 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ve buna ek olarak 20000 günlük adli para cezası ile cezalandırılır. Keza uyuşturucu maddeyi yasalara aykırı bir şekilde üretmenin yani kanundaki ifadesiyle imal etmenin cezası da 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası ve 20000 günlük adli para cezasıdır. 

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Unsurları Nelerdir 

Uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurları ilgili kanun maddesinde açık ve net bir biçimde ortaya konmuştur. Buna göre, Türk Ceza Kanunun 188. maddesinde düzenlenmiş olan ve uyuşturucu madde imal ve ticareti başlığı altında yer alan uyuşturucu madde ticareti suçu kanun hükmünde ilk olarak "Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden..." şeklinde tanımlanmaktadır. Buradan da anlaşılacağı gibi uyuşturucu maddeyi imal etmek, ithal etmek, ihraç etmek bu suçu tanımlayan ana unsurlar arasında yer almaktadır. Bununla beraber aynı kanun hükmünün 3. fıkrası bu suçun ülke sınırları içinde işlenme şeklini tanımlamakta olup tanımlamada şu fiilleri kullanmaktadır. Uyuşturucu maddeyi kanuna aykırı olarak; satmak, satışa arz etmek, başkasına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek, bulundurmak. Ve son olarak, Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde sarın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak başlığı altında tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu da şu eylemlerle tanımlanmaktadır: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kanuna aykırı olarak; kullanmak, kullanmak amacıyla satın almak, kabul etmek. 

Uyuşturucu Satmanın Cezası 2017 Yılında Değişecek Mi

Öncelikle, uyuşturucu satmanın cezası 2017 yılında değişecek mi sorusuna kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Ancak geçmiş uygulamalar ve düzenlemeler ışığında bir tahminde bulunmak mümkündür. Şöyle ki, 2015 yılında yapılan ve çeşitli konuları kapsayan yargısal reformlar ve bu reformların farklı basın yayın organları tarafından abartılması halkın bir bölümünde uyuşturucu suçu cezası değişecek şeklinde bir beklenti oluşturmuştur. Bu konunun basın yayın organlarında sık sık ele alınması bu beklentiyi daha da üst seviyeye çıkarmıştır. Sonrasında 2016 yılındaki OHAL süreci ile beraber 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararname ile halkın bir bölümünün kafası iyice karışmış ve uyuşturucu suçu cezası değişecek şeklinde bir algı yaratmıştır. Gerçekten de bir çok insan uyuşturucu suçu hususunda bu Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanabilir miyim şeklinde sorular sormaktadır. Ancak söz konusu Kanun Hükmünde Kararname uyuşturucu suçları ile birlikte bazı suçları kapsamamaktadır. Başka bir deyişle, uyuşturucu suçu işlemiş olan bir insanın 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararnameden yararlanması mümkün değildir. Bununla beraber, kanun koyucunun önceki tutumuna baktığımız zaman 1 yıldan 2 yıla kadar olan hapis cezasının 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çıkarılması uyuşturucu suçu özelinde bir yumuşama başka bir ifadeyle ceza indirimi olmayacak şeklinde yorumlanabilir. 

Uyuşturucu Cezaları Yeni Yasa ile Değişti Mi 

Bize en çok gelen soruların başında hiç kuşkusuz uyuşturucu cezaları yeni yasa ile Değişti mi sorusu gelmektedir. Burada yeni yasa ile kastedilen 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesine ilişkin kanun hükmünde kararnamedir. Dolayısıyla bu soruya verilecek en net cevap hayır şeklinde olacaktır. Çünkü bu kanun hükmünde kararname içeriğinde açık ve net bir biçimde belirtildiği gibi uyuşturucu suçu ve beraberinde birçok suç çeşidi bu düzenlemenin dışında tutulmuştur. Peki neden? Büyük ihtimalle uyuşturucu suçu cezası kamu düzeni kaygısıyla bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır. Zaten dışarıda bırakılan diğer suçlara bakıldığı zaman kasten adam öldürme suçu, cinsel suçlar, terör suçları gibi suç çeşitlerini görüyoruz. Buradan hareketle, uyuşturucu suçu cezası kamu düzeni kaygısıyla bu düzenlemenin dışında tutulmuştur demek çok da yanlış olmayacaktır. 

Uyuşturucu Cezaları 2017 Yılında Değişecek Mi

Uyuşturucu cezaları 2017 yılında değişecek mi şeklinde de birçok soru görmekteyiz. Öncelikle, şunu belirtmek gerekir ki uyuşturucu cezaları 2017 yılında değişecek mi ve benzeri bir soruya kesin olarak cevap vermek teknik anlamda mümkün değildir. Ancak kanun koyucunun geçmiş tavırları, önceki uygulamalar bize bu soruya cevap verme hususta yol gösterici olabilirler. Şöyle ki, gerek 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararnamenin uyuşturucu suçu cezası almış failleri kapsam dışı bırakıldığı  gerek 2014 yılı gibi yakın bir tarihte bu suça ilişkin cezaların arttırıldığı göz önünde bulundurulursa uyuşturucu cezaları 2017 yılında değişmeyecek demek çok da yanlış olmayacaktır. 

Uyuşturucu Bulundurmanın Cezası

Uyuşturucu bulundurmanın cezası nedir sorusuna verilecek olan en güzel ve net cevap hiç şüphesiz 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası şeklinde olacaktır. Zaten Türk Ceza Kanunu'nun 188. maddesi ve devamı hükümlerinden de açıkça anlaşılabileceği gibi uyuşturucu madde kullanma fiilinin de bulundurma fiilinin de 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırıldığı açık ve net bir biçimde görülmektedir. 

Uyuşturucu Suçu Etkin Pişmanlık

Uyuşturucu suçu etkin pişmanlık kapsamında mi sorusuna verilecek en net cevap evet şeklinde olacaktır. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken husus kanun koyucunun etkin pişmanlık için bazı şartlar aradığı gerçeğidir. Şöyle ki, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapan kimse bu durumu resmi makamlar öğrenmeden önce resmi makamlara haber verirse ve bunun sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da haber veren kişinin iş ortakları yakalanırsa herhangi bir ceza verilmez. Bu duruma ek olarak kendi kişisel kullanımı için uyuşturucu madde satın almış olan kimse bu durumu resmi makamlar öğrenmeden önce resmi makamlara haber verirse ve bunun sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da satın aldığı kişiler yakalanırsa herhangi bir ceza söz konusu olmaz. Ayrıca, resmi makamlar öğrendikten sonra haber verip diğer faillerin yakalanmasına yardım eden kişi yardımının niteliğine göre ceza indiriminden yararlanır. Bu ceza indirimi failin yapmış olduğu yardımın ne kadar fayda sağladığına göre yüzde 25'ten yüzde 50'ye kadar olabilir. Ve son olarak, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi sadece kendi kişisel kullanımı için bulunduran kişi, kendisi hakkında soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlardan tedavi talep ederse hakkında herhangi bir cezai işlem uygulanmaz. 

14 Aralık 2016 Çarşamba

Genel Af Çıkacak Mı

Özellikle son 20 yılda gerek hükümlü sayısının artması gerek mevcut yargı düzenlemelerin çeşitlenmesi ile birlikte toplumun genelinde bir genel af beklentisi belirmeye başladı. Bununla beraber, bu beklentiyi kullanmak isteyen çeşitli basın yayın organları bu yönde ileri dönük olarak haberler yaparak halk genelindeki bu beklentiyi daha da arttırdılar. Sonrasında yaşanan darbe girişimi ve OHAL süreci genel af olmasa bile birçok suç çeşidi için belirli şartlar çerçevesinde af çıkmasına sebep oldu ve bunun bir sonucu olarak halkın genelinde oluşmuş olan genel af beklentisi daha da arttı. Bu çerçeveden bakınca çıkması muhtemel gibi görünen genel af gerçekten uygulanabilir mi, genel af gerçekten çıkabilir mi? Bu soruları yazımızda detaylı bir biçimde yanıtlamaya çalışacağız. Bu soruları yanıtlamadan önce sık sık karşımıza çıkan soruları teker teker cevaplamak oldukça yararlı olacaktır. Bu soruları kısaca af çıkacak mı çıkmayacak mı cezaevlerine af ne zaman çıkacak genel af haberleri doğru mu af çıkacak mı 2017 yılında af haberleri yeni dönemi nasıl etki doğurur cezaevlerinde kimlere af var yeni çıkan af yasası kimleri kapsıyor af yasası ile ilgili son haberler ne yönde şeklinde sıralayabiliriz. Şimdi bu soruları kısa ve net bir biçimde yanıtlayalım.

Af Çıkacak Mı Çıkmayacak Mı

Bize en çok gelen soruların başında hiç kuşkusuz af çıkacak mı çıkmayacak mı sorusu gelmektedir. Bu soruya kesin bir cevap vermek elbette ki mümkün değildir. Fakat tecrübelerimiz ve geçmiş uygulamalar ışığında bu soruya mümkün olduğu kadar kesin bir cevap vermek en doğrusu olacaktır. Öncelikle, genel af çıkabilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki 330 milletvekilinin imzası gerekmektedir. Başka bir deyişle, genel affın çıkması Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 3/5'lik çoğunluğun sağlanmasına bağlıdır. Elbette ki genel af gibi önemli bir kararın alınması zaten yeteri kadar zor iken böylesine büyük bir çoğunluğun elde edilmesi gerekliliği genel af çıkmasını daha da zor bir hale getirmektedir. Bu duruma ek olarak, genel af çıkarılması toplumdaki çoğu kesimde olan adalet duygusunu ve hukuka olan inancı fazlasıyla sarsabilir. Çünkü böyle bir durumda toplumun genelinde suçlular ceza almıyor algısı oluşmaktadır. Bu duruma ek olarak genel af çıkarsa cezaların caydırıcılığı da zarar görmektedir. Çünkü genel af çıktıktan sonra bir çok suçlu nasıl olsa af çıkıyor şeklinde düşünebilir ve bu düşüncenin bir sonucu olarak suçlar daha rahat işlenebilir. Ayrıca böyle bir adım atılması teklifi veren parti haricindeki partiler tarafından siyasi malzeme olarak kullanılabilir. Bu açıdan bakıldığı zaman genel af için teklif vermenin bile ne kadar zor olduğu açık ve net bir biçimde görülmektedir. 

Genel Af Ne Zaman Çıkacak 2017 Yılında Çıkar Mı

Genel af ne zaman çıkacak 2017 yılında çıkar mı sorusuna kesin ve net bir cevap vermek ne yazık ki mümkün değildir. Ancak bu konuda bir tahmin yürütmek mümkündür. Şöyle ki genel af çıkması çok zorlu siyasal süreçler sonucunda mümkün olan bir durumdur. Genel af çıkabilmesi için bir partinin bütün siyasi riskleri göze alarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne genel af teklifinde bulunması gerekir. Bu teklifi sunan parti dışındaki siyasi partiler büyük olasılıkla bu hamleyi o parti aleyhine bir siyasi malzeme olarak değerlendireceklerdir. Bu ihtimal de genel af teklifinin sunulmasını bile yeteri kadar zor bir hale getirmektedir. Her ne kadar genel af konusunda gözardı edilemeyecek bir toplumsal talep mevcut olsa da toplumun çoğunluğu bu talebe karşı çıkmaktadır ki bu da genel af konusunu bir siyasi malzeme aracı olmaya açık hale getirmektedir. Bu duruma ek olarak, 330 milletvekilinin imzasının gerekiyor olması genel af çıkma ihtimalini iyice zora sokan bir husustur. Çünkü bu rakam Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 3'te 5'ine tekabül etmektedir. Bunun yanında, genel af çıkmasının cezaların caydırıcılığını azaltacağına dair varsayım düşünüldüğünde genel af çıkması çok zor bir ihtimal olarak görülmektedir. Her ne kadar 2015 ve 2016 yıllarında yapılan yargısal reformlar halk nezdinde genel af hususunda büyük bir beklenti yaratmış olsa da bütün bu sayılan zorluklar genel af çıkmasını neredeyse imkansız hale getirmektedir. Zaten siyasi süreç de yakından takip edildiği zaman ufukta bir genel af gözükmediği açık ve net bir biçimde ortadadır.  

Cezaevlerine Af Ne Zaman Çıkacak

Cezaevlerine af ne zaman çıkacak sorusuna kesin bir cevap vermek elbette ki mümkün değildir. Ancak OHAL süreci ile birlikte 2016 yılının Ağustos ayında çıkarılmış olan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararname dikkate alındığı zaman aslında bir çok mahkum için af benzeri bir uygulamanın çıkmasının söz konusu olduğu görülmektedir. Fakat bu aftan yararlanmak belirli koşullara bağlanmıştır. Şöyle ki, 1 Temmuz 2016 tarihi öncesinde işlenmiş olan ve hükümde belirtilen suçların dışında kalan suçların failleri denetimli serbestlik mekanizmasından yararlanabilecek. Bu ifadeden de anlaşılabileceği gibi bu bir af değil denetimli serbestliktir. Şimdi hükümde belirtilen ve dolayısıyla faillerinin bu denetimli serbestlik mekanizmasından yararlanması mümkün olmayan suçları teker teker sıralayalım: Kasten öldürme, altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar. Başka bir ifadeyle bu sayılan suçların 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararnameden doğan genişletilmiş denetimli serbestlik mekanizmasından yararlanamazlar. Bu duruma ek olarak, bu imkandan yararlanabilmek için failin suçu 1 Temmuz 2016 tarihi öncesinde işlemiş olması gerekmektedir. 

Genel Af Haberleri

Genel af haberleri özellikle 2015 ve 2016 yıllarında yapılan yargı reformları sonucunda halkın bir kısmında oluşan genel af beklentisini daha arttırmıştır. Hatta birçok yazılı ve görsel medya organında bir dönem cezaevlerinde yer kalmadığı gerekçesi ile genel af ilan edileceği yönünde gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak haberler yapıldı. Daha da geriye gidecek olursak çözüm süreci olarak adlandırılan dönemde teröristlerin affedilmesi adına böyle bir düzenleme yapılabileceği bile medya organlarında sık sık dillendirildi. Ancak genel af ilanının ne kadar riskli ve zor bir süreç gerektirdiği düşünüldüğü zaman bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı açık ve net bir biçimde görülmektedir. 

Af Çıkacak Mı 2017 Yılında 

Af çıkacak mı 2017 yılında sorusuna kesin bir cevap vermek mümkün olmamakla beraber bu soruya hayır cevabı vermek uygun olacaktır. Her ne kadar 2015 ve 2016 yıllarında yapılan yargı reformları ile beraber halkın önemli bir bölümünde artan genel af beklentisi OHAL sürecinde af öngören Kanun Hükmünde Kararnameler ile daha da artmış olsa da siyasi zorluklar ve riskler genel af çıkma ihtimalini neredeyse 0'a indirmektedir. Genel affı bir kenara bırakıp af konusuna değinecek olursak gerek siyasi risklerin daha az olması gerek toplumsal kabulün daha kolay olması gerek siyasi süreçlerin daha yumuşak olması sebeplerinden ötürü af çıkma olasılığı azımsanmayacak düzeydedir. Zaten 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte 38000 mahkum salıverilmiştir. Bu Kanun Hükmünde Kararname her ne kadar af değil de denetimli serbestlik kurumu ile ilgili olsa da ileride genel olmayan sınırlı bir affın mümkün olabileceği izlenimi vermektedir. Zaten halihazırda kapasitelerinin üstünde doluluk oranlarına sahip olan ceza infaz kurumlarının rahatlatılması amacıyla kanun koyucunun böyle bir düzenleme yapmayı tasarladığı bilinen bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Af Haberleri Yeni Dönemde Nasıl Etki Doğurur

Öncelikle, af haberleri yeni dönemde nasıl etki doğurur sorusuna verilecek en güzel ve net cevap gerçek anlamda bir etki doğurmaz şeklinde olacaktır. Şöyle ki, af haberleri halkın belli bir kesiminde zaten var olan genel af beklentisini daha da üst seviyeye taşımaktan başka bir işe yaramamaktadır. Bu tür haberlerin kanun koyucu üzerinde bir baskı unsuru olduğu düşüncesi de tamamen gerçek dışıdır. Çünkü yazının genelinde bahsettiğimiz genel af özelindeki siyasi riskler ve zorlu süreç medyanın oluşturduğu düşünülen baskının çok üzerindedir. Buna karşın, genel olmayan sınırlı yani belli suçları kapsayan bir af düzenlemesi siyasi süreçler göz önüne alındığı zaman olası gözükmektedir. Ancak bugün itibari ile af özelinde dahi somut bir düzenleme bulunmamaktadır. 

Cezaevlerinde Kimlere Af Var

OHAL süreci ile birlikte 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararname ne yazık ki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın detaylı açıklamasına rağmen af olarak algılandı. Oysa bahsi geçen durum belli suçların dışında kalan suçların yani Kasten öldürme, altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dışında kalan suçların faillerinin denetimli serbestlik kurumundan yararlanma imkanı kazanmasından başka bir şey değildir. Yani şu an için bir af söz konusu değildir. Ancak halk nezdinde af kelimesinden kastedilen şeyin denetimli serbestlik olduğunu düşünecek olursak bahsi geçen suçlar dışında kalan suçların faillerinin bu "af"tan yararlanabilecekleri söylenebilir. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken husus failin ilgili Kanun Hükmünde Kararname ile denetimli serbestlik kurumundan yararlanabilmesi için suçu 1 Temmuz 2016 tarihinden önce işlemiş olması gerektiği gerçeğidir. 

Yeni Çıkan Af Yasası

Halk nezdinde yeni çıkan af yasası olarak bilinen ve aslında af değil denetimli serbestlik ön gören 2016 yılında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname 38000 mahkumun belli şartlar çerçevesinde salıverilmesine imkan tanıyordu. Ancak daha önce de belirtildiği gibi bu bir af yasası değil denetimli serbestlik imkanı tanıyan bir kanuni düzenleme idi. Bu açısal bakıldığı zaman yeni çıkan af yasası diye bir olgu henüz mevcut değildir. Ancak yeni çıkan af yasasından kastedilen olgunun 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun denetimli serbestlik imkanından yararlanmasına olanak tanıyan Kanun Hükmünde Kararname olduğunu varsayacak olursak bu doğrultuda yeni af yasası kimleri kapsıyor sorusuna cevap verelim. Buna göre bazı suç çeşitleri dışında kalan suçların failleri suçlarını 1 Temmuz 2016 tarihinden önce işlemişler ise bahsi geçen denetimli serbestlik kurumundan yararlanabilirler. Peki hangi suçlar bu düzenlemenin dışında tutulmuştur. Başka bir deyişle kimler bu düzenlemenin yararlanamazlar? Bu suçları işlemiş olan kişiler ilgili düzenlemeden yararlanamazlar: Kasten öldürme, altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumunda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama veya neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar.

Af Haberleri Yeni Dönemi Nasıl Etkiler

Af haberleri yeni dönemi gerçek anlamda hiçbir şekilde etkilemekte hatta halkın belli bir kesiminde zaten üst düzeye çıkmış olan genel af ve sınırlı af beklentisini daha da üst seviyeye çıkararak olumsuz bir rol üstlenmektedirler. Bu açıdan bakıldığı zaman bu tür haberlerin kanun koyucu üzerinde bir baskı yarattığı da gerçeği yansıtmaktan oldukça uzaktır. Çünkü kanun koyucunun genel af çıkarılması sürecinde alınan riskler ve insanların adalete olan inançlarının sarılması ihtimali yazılı ve görsel medyanın kanun koyucu üzerinde uyguladığı düşünülen baskıdan çok daha fazladır.  

Mahkumlara Af Son Dakika

Son dönemde özellikle internet üzerinden yayın yapan birçok haber içeriği üreten sitede mahkumlara af son dakika şeklinde başlıklar göze çarpmaktadır. Ve buna bağlı olarak birçok soru tarafımıza ulaşmaktadır. Ancak bilindiği gibi bu haberlerin hiç biri gerçeği yansıtmamaktadır. Gündemde genel af ile ilgili olarak düzenlemenin olmadığı gibi sınırlı bir af ile ilgili bir düzenleme de bulunmamaktadır. Burada geçen af kelimesinden kastedilenin 2016 yılında çıkarılan ve 38000 mahkumun salıverilmesini öngören Kanun Hükmünde Kararname olduğunu düşünmek ya da varsaymak mümkün değildir. Çünkü haber içeriği üretme iddiası bulunan bir internet sitesinin bu şekilde yanlış bir haber yapması kabul edilemez. Dahası ilgili Kanun Hükmünde Kararnamenin çıktığı dönemde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın ısrarla belirttiği gibi söz konusu düzenleme bir af içermemektedir. 

Genel Af Çıkacak Mı Son Dakika 

Son dönemde halkın belirli bir kesiminde genel af ya da sınırlı bir af beklentisinin iyice artması ile birlikte bu durumu bir fırsata çevirmeye çalışan birçok internet sitesi olarak genel af çıkacak mı son dakika şeklinde içerik üretip sürekli olarak güncelliyorlar. Bunun bir sonucu olarak da bu konu sanki gündemdeymiş gibi pek çok soruya muhatab oluyoruz. Şunu belirtmek gerekir ki genel af ya da sınırlı bir af şu an için söz konusu değil ve kanun koyucunun gündeminde de bu konu hakkında bir düzenleme hazırlığı bulunmamakta.

8 Aralık 2016 Perşembe

İnternetten Küfür Cezası

Son yıllarda internetin hayatımızın her alanına girmesi ile birlikte adeta bir sanal dünyada yaşıyoruz ve bunun da bir sonucu olarak hemen hemen her işimizi internet üzerinden hallediyoruz. Buna ek olarak, internet insanlara ulaşmayı anlık olarak sağlayan bir teknoloji olarak da kendini gösteriyor. İşte tüm bunların da bir sonucu olarak kötü niyetli insanlar da bu teknolojiyi kendi amaçları doğrultusunda kullanabiliyorlar. Şöyle ki gerçek hayatta fiziksel, toplumsal ya da cezai yaptırımı bulunan internetten küfür gibi eylemleri sanki bir cezai yaptırımı yokmuşçasına rahat bir şekilde gerçeklestirebiliyorlar. Ancak hayatımızın her alanını denetim altına alan kanun koyucu internet ortamını da düzenlemekte ve bu doğrultuda çeşitli cezai yaptırımlar öngörmektedir. İnternetten küfür suçunu ve cezasını daha iyi açıklayabilmek adına bu konu hakkında karşımıza sık sık çıkan soruları tek tek ele almak ve yanıtlamak oldukça yararlı olacaktır. Bu soruları kısaca sıralarsak: küfür etmenin cezası nedir telefonda küfür etmenin cezası nedir internetten küfür şikayet edilir mi küfür etmenin para cezası ne kadar internetten hakaret davası sonuçları ne yöndedir küfür davası açılır mı internet üzerinden hakaret suç duyurusu mümkün mü sosyal medyada hakaret davası nasıl açılır

Küfür Etmenin Cezası Nedir 

Küfür etmenin cezası nedir sorusuna verilecek en net cevap 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası şeklinde olacaktır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus belli hallerde küfür etmenin cezasının artabilir bir yapıda olmasıdır. Şöyle ki, herhangi bir kamu görevlisine görevinden ötürü küfür etmenin cezası 1 yıldan az olamaz. Başka bir deyişle, normalde 3 ay olan alt sınır herhangi bir kamu görevlisine küfür edilmesi durumunda 1 yıl olarak değişmektedir. Bu duruma ek olarak, sosyal, dini, felsefi, siyasi görüşlerle ilgili olarak bu suçun işlenmesi halinde de verilecek olan ceza 1 yıldan az olamaz. Bununla beraber, kişinin inandığı dine göre kutsal olan değerlerle ilgili olarak küfür edilmesi halinde de verilecek olan ceza 1 yıldan az olamaz. Bunun yanında, hakaretin alenen işlenmesi durumunda verilecek olan ceza 6'da 1 oraninda arttırılır. Örneğin, küfür etme sebebiyle 1 yıl ceza alması gereken birisi suçun alenen işlenmiş olması durumunda 14 ay ceza alır. 

Telefonda Küfür Etmenin Cezası 

Telefonda küfür etmenin cezası nedir sorusuna verilecek olan en net ve güzel cevap normal küfür suçu ile telefonda küfür suçu arasında bir fark bulunmadığı şeklinde olacaktır. Yani telefonda küfür etme eylemi ile normal hayatın akışı içerisinde küfür etme eylemi arasında cezai yaptırım açısından herhangi bir fark bulunmamaktadır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus suçun bu halinde yani telefonda küfür etme durumunda ispatın oldukça zor olduğu gerçeğidir. Şöyle ki, telefonda küfür etme eylemi başkasının duymasının (bazı istisnalar dışında) çok zor olduğu bir fiildir. İspat için günümüzün teknolojik imkanlarını kullanmak suretiyle konuşmayı kayıt altına almak da suçu ispat etmek adına başka bir suç işlenmesi sonucunu doğurmaktadır. Çünkü görüşmelerin görüşmeyi yapan kişilerin iznini almaksızın kayıt altına alınması ayrı bir suç çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu açıdan bakıldığı zaman telefonda küfür etmenin ispatlanması için kaydedilmesi kesinlikle yapılmaması gereken bir eylemdir. 

İnternetten Küfür Şikayet 

İnternetten küfür şikayet edilir mi sorusuna verilecek olan en net cevap evet şeklinde olacaktır. Her ne kadar toplumun genelinde internetten küfür etmek suç değil şeklinde yanlış bir kanı mevcut olsa da gerçek hayatta küfür etmekle internetten küfür etmek arasında herhangi bir fark yoktur. Hatta ispat bakımından gerek gerçek hayatta küfür gerek telefondan küfür eylemlerinden daha rahat bir yapıda olan internetten küfür fiili normal şartlarda aynı cezai yaptırımlara dahildir. Başka bir deyişle gerçek hayatta küfür etmek ve internetten küfür etmek arasında cezai yaptırım açısından da herhangi bir fark bulunmamaktadır. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus internetten küfür eyleminin aleni olma ihtimalinin daha yüksek olduğu gerçeğidir. Bilindiği üzere, küfür etmek fiili aleni bir şekilde gerçekleştiği zaman daha ağır cezai yaptırımlara tabi olmaktadır. İnternet ortamında da birçok ifade aleni nitelik kazanmaktadır. Bu durumun istisnaları küfür etme fiilinin kişisel mesaj yoluyla gerçekleştirilmesidir. Fakat diğer bir çok şekilde internetten küfür etme fiili aleni bir nitelik kazandığı için daha ağır bir cezai yaptırıma tabi olacaktır. Bilindiği gibi küfür etme fiilinin alenen işlenmesi durumunda verilecek olan ceza 1/6 oranında arttırılır. 

Küfür Etmenin Para Cezası Ne Kadar 

Öncelikle, küfür etmenin para cezası ne kadar sorusuna verilecek net bir cevap bulunmamaktadır. Şöyle ki, küfür fiili neye yönelik olduğuna, kime yönelik olduğuna, aleni ya da özel bir nitelik taşıdığına göre cezai yaptırımları değişen çok çeşitli yapıda bir suç türü olarak karşımıza çıkmaktadır. 

İnternetten Hakaret Davası Sonuçları 

İnternetten hakaret davası sonuçları ne yöndedir sorusuna verilecek net bir cevap bulunmamaktadır. Çünkü hakaret suçu neye yönelik, kime yönelik, olduğuna göre ve aleni olup olmamaya göre farklı cezai yaptırımlara sahip bir suç çeşididir. Bu açıdan bakıldığı zaman internetten hakaret davası sonuçları şu yöndedir demek olanaksız bir hal almaktadır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki normal hakaret davalarında da gördüğümüz gibi internetten hakaret davası sonuçları da Türk Ceza Kanunu içinde hapis cezası ile cezai yaptırımlara bağlanmış olsa da uygulamada 2 yıldan az cezai yaptırımı olan suçların faillerinin hapis cezalarının ertelenmesi durumu söz konusu olduğu için hakaret ya da küfür sebebiyle herhangi bir hapis cezası görülmemektedir. 

Küfür Davası

Küfür davası açılır mı sorusuna verilecek olan en net cevap hayır şeklinde olacaktır. Küfür davası diye bir kavram bulunmamakla beraber küfür sebebiyle tazminat davası açmak mümkündür. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus fiilin kanıtlanması gerekliliğidir. Küfür sebebiyle fiile maruz kalan kişi hakaret sebebiyle tazminat davası açabilir.  

İnternet Üzerinden Hakaret Suç Duyurusu 

Öncelikle, internet üzerinden hakaret suç duyurusu mümkün mü sorusuna verilecek en kısa ve açık cevap hayır şeklinde olacaktır. Şöyle ki, her ne kadar internet üzerinden UYAP vasıtasıyla dava takibi yapılabiliyor olsa da internet üzerinden Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe yazma imkanı henüz bulunmamaktadır. Buradan hareketle, internet üzerinden hakaret suç duyurusu yapmak şu an için mümkün değildir. 

Sosyal Medyada Hakaret Davası Nasıl Açılır 

Sosyal medyada hakaret davası nasıl açılır sorusuna verilecek olan en güzel cevap normal hayatta olan hakaret suçlarında ve suçun nitelikli hallerinde de olduğu gibi Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe yazarak açılır şeklinde olacaktır. Yani normal hayatın akışı içinde işlenen hakaret suçu ile sosyal medyadan işlenen hakaret suçlarının cezai yaptirim bakımdan bir farkları olmadığı gibi şikayet süreci bakımından da bir farkı bulunmamaktadır. Bununla beraber, suçun ispat edilmesi bakımından sosyal medyada hakaret normal hayatta hakarete göre daha basit bir yapıdadır. Bir başka deyişle, sosyal medyada hakaret etmek suretiyle suç işleyen bir failin suçu normal hayattakine göre daha kolay ispatlanabilmektedir. Bunun yanında, suçun alenilik sebebiyle daha ağır bir cezai yaptırıma sahip olacağını düşündüğümüz zaman sosyal medyada hakaret etmek suretiyle suç işleyen failin alacağı ceza büyük bir ihtimalle normal hayatta hakaret eden bi kişiye göre daha yüksek olacaktır. Çünkü sosyal medyadaki çoğu eylem birden fazla kişinin görme imkanı olan unsurları kapsamaktadır. Bu durum da suçun yani hakaret suçunun aleni olmasına ve dolayısıyla daha ağır bir cezai yaptırıma sahip olmasına sebep olur. Tabi ki kişisel mesaj bazında yapılan eylemler bu durumun dışında kalmaktadır. Çünkü kişisel mesaj bazındaki eylemler sadece mağdurun görebileceği bir nitelik taşımaktadır.