25 Mart 2015 Çarşamba

İnternette Servis Sağlayıcı Yer Sağlayıcı ve İçerik Sağlayıcı Sorumlulukları

Yaklaşık yarım asır önce askeri amaçlarla geliştirilen sonrasında sadece bir kesime özel kalan, günümüzde ise hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen internet hayatımızın her alanına girmiştir. Bu sebeple tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "geleneksel" hukukun güncellenmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü hayatımızın her alanını düzenleyen hukukun, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen internetten ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Tanım olarak kimseye ait olmayan, kimse tarafından denetlenmeyen bir iletişim sistemi olan internetin, bir denetim altına alınması ve hukuka tabi olması gerekmektedir. Özellikle 5651 Sayılı İnternet Kanunundan sonra gerek yazılı medyada gerek görsel medyada sık sık karşılaştığımız kavramsal olarak hemen hemen herkesin bildiği ancak hukuki hak ve sorumlulukları noktasında halen belirsizlikleri barındıran İnternet Servis Sağlayıcı (İSS) İnternet içerik saglayici ve internet yer sağlayıcı kavramlarının tüm detaylarıyla bilinmesi faydalı olacaktır.

İNTERNET SERVİS SAĞLAYICI (İSS) KAVRAMI
   Tanım olarak kendi bilgisayarlarını kullanarak gerçek veya tüzel kişilerin belirli bir ücret karşılığında internete erişimini sağlayan kuruluşlardır. İSS'ler genelde ticari kuruluşlardır. Ve internetin bir kısmının ya da tamamının sahibi değillerdir. Sadece internet erişiminde bir kapı görevi görürler.
İnternet servis sağlayıcının hukuktaki yeri nedir?
Öncelikle sınırsız bir bilgi akışına ev sahipliği yapan internet ortamında İSS'lerin tam bir denetim yaparak suç unsuru barındıran içerikleri anında kaldirabilmesi teknik olarak mümkün değildir. Her ne kadar internetteki içerik akışı İSS'lerin üzerinden gerçekleşiyor olsa da internetteki sınırsız sayıda mesaj, resim, video, ses kaydı, grafik, metin gibi birçok içeriğin İSS'ler tarafından denetlenmesi ve suç unsuru içerenlerin kaldırılması mümkün değildir. Buradan hareketle İSS'lerin suç teşkil eden bir içeriği anında kaldırması gibi bir hukuki sorumluluğu yoktur diyebiliriz. İçeriğin suç teşkil edip etmediğine yargı karar verir, sonrasında bu kararı İSS'lere bildirerek kaldırılmasını talep eder. İşte ISS'lerin hukuki sorumlulugu bu aşamada başlar.  Yani suçun yargı tarafından onaylanması ve İSS'lere bildirilmesi sonrasında İSS'lerin hukuki sorumluluğu başlar. Bu noktadan sonra suç teşkil eden içerik tanımlanmıştır. Ve bu durumda İSS'lerin sözkonusu içeriği kaldırması gerekmektedir. İSS'lerin bu yükümlülüğü 5651 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinde belirtilmiştir:
MAD­DE 6- (1) Eri­şim sağ­la­yı­cı;
a) Her­han­gi bir kul­la­nı­cı­sı­nın ya­yın­la­dı­ğı hu­ku­ka ay­kı­rı içe­rik­ten, bu Ka­nun hü­küm­le­ri­ne uy­gun ola­rak ha­ber­dar edil­me­si ha­lin­de ve tek­nik ola­rak en­gel­le­me im­kânı bu­lun­du­ğu öl­çü­de eri­şi­mi en­gel­le­mek­le,
b) Sağ­la­dı­ğı hiz­met­le­re iliş­kin, yö­net­me­lik­te be­lir­ti­len tra­fik bil­gi­le­ri­ni al­tı ay­dan az ve iki yıl­dan faz­la ol­ma­mak üze­re yö­net­me­lik­te be­lir­le­ne­cek sü­re ka­dar sak­la­mak­la ve bu bil­gi­le­rin doğ­ru­lu­ğu­nu, bü­tün­lü­ğü­nü ve giz­li­li­ği­ni sağ­la­mak­la,
c) Fa­ali­ye­ti­ne son ve­re­ce­ği ta­rih­ten en az üç ay ön­ce du­ru­mu Ku­ru­ma, içe­rik sağ­la­yı­cı­la­rı­na ve müş­te­ri­le­ri­ne bil­dir­mek ve tra­fik bil­gi­le­ri­ne iliş­kin ka­yıt­la­rı yö­net­me­lik­te be­lir­ti­len esas ve usûl­le­re uy­gun ola­rak Ku­ru­ma tes­lim et­mek­le,
yü­küm­lü­dür.
(2) Eri­şim sağ­la­yı­cı, ken­di­si ara­cı­lı­ğıy­la eri­şi­len bil­gi­le­rin içe­rik­le­ri­nin hu­ku­ka ay­kı­rı olup ol­ma­dık­la­rı­nı ve so­rum­lu­lu­ğu ge­rek­ti­rip ge­rek­tir­me­di­ği­ni kon­trol et­mek­le yü­küm­lü de­ğil­dir.
(3) Bi­rin­ci fık­ra­nın (b) ve (c) bent­le­rin­de yer alan yü­küm­lü­lük­ler­den bi­ri­ni ye­ri­ne ge­tir­me­yen eri­şim sağ­la­yı­cı­sı­na Baş­kan­lık ta­ra­fın­dan on­bin Ye­ni Türk Li­ra­sın­dan el­li­bin Ye­ni Türk Li­ra­sı­na ka­dar ida­rî pa­ra ce­za­sı ve­ri­lir.

İÇERİK SAĞLAYICI KAVRAMI
    Kanunda internet ortamı üzerindeki her türlü veriyi üreten değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanan içerik sağlayıcılar özellikle günümüzde ikinci nesil web sitelerinin de yaygınlaşmasıyla beraber oldukça geniş bir kavram haline gelmiştir. Bu bakımdan bu kavramın tam olarak bilinmesi faydalı olacaktır. Örneğin bir firma kendine ait bir internet sitesi acarak bu site üzerinden hizmet vermeye başlarsa sözkonusu sitedeki içerikler bakımından içerik üreticidir. Veya bir kişi kendine ait blogunda yazdığı yazılar açısından içerik üreticisidir. Bunun yanında internet üzerindeki, özellikle ikinci nesil internet sitelerinde yorum yapan, resim, video, müzik vb içerikleri paylaşan kişiler de bu paylaşımları açısından içerik sağlayıcıdırlar. Bu noktada kavram karmaşasına sebep olan konulardan bir tanesi herhangi bir site sahibinin hem içerik sağlayıcı hem de yer sağlayıcı olmasıdır. Örneğin bir forum sitesinin sahibi, sitesinde başka insanların içerik paylaşması sebebiyle yer sağlayıcı olarak tanımlanır. Bunun yanında kendi sitesinde bir içerik paylaşımında bulunursa aynı zamanda içerik sağlayıcı da olmuş olur. Bu örnekten yola çıkarak bile içerik saglayici ve yer sağlayıcı kavramlarının ne kadar karıştırılabileceği görülmektedir.

   HUKUKTA İÇERİK SAĞLAYICININ YERİ
    Kanunda internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla herhangi bir kimse internet ortamında bir yorum, bir resim vb bir paylaşım yaptığı anda içerik sağlayıcı olarak tanımlanır. Burada tartışılan kavram kullanıcıların içerik sağlayıcı olup olmadıklarıdır. Kanunda yeralan tanım itibariyle kullanıcılar, internet ortamı üzerinde herhangi bir veriyi üretirler, değiştirirler ancak sağlamalazlar. Dolayısıyla kullanıcılar içerik sağlayıcı olamazlar şeklinde düşünülebilir. Ancak mevcut yargı kararları düşünüldüğünde bu görüşe katılmak kesinlikle mümkün değildir. Dolayısıyla 5651 sayılı Kanunda yeralan içerik sağlayıcı tanımında bulunan "sağlayan" ifadesiyle kanun koyucunun kastetmek istediğinin bir bilgiyi veya veriyi, bir yer sağlayıcı vasıtasıyla paylaşmak olduğu açıkça görülmektedir. Buradan hareketle daha önce de belirtildiği gibi internet üzerindeki her içerik paylaşan kişi, içerik sağlayıcı olarak tanımlanır. Dolayısıyla kullanıcılar da içerik sağlayıcı olarak tanımlanmaktadır. Hukuki olarak içerik sağlayıcı kendi içeriğinden sorumludur. Bir içerik sağlayıcının internet ortamına sunduğu veri herhangi bir suç teşkil ediyorsa bu sadece söz konusu içerik sağlayıcıyı bağlar. Bu durum 5651 Sayılı Kanunun 4. Maddesinde açıkça belirtilmiştir: "İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur."  Dolayısıyla yer sağlayıcılar, kendi sitelerindeki içerik sağlayıcıların oluşturdukları içerikten sorumlu değillerdir. Örneğin bir içerik sağlayıcı bir kişiye internet ortamında hakaret ederse yer sağlayıcı değil içerik sağlayıcı suç işlemiş demektir. Ayrıca günümüzde çok sık görülen bir diğer durum ise internet ortamının gerçek hayattan bağımsız olarak düşünülmesi sebebiyle internet ortamında herhangi bir yaptırım olmayacağının zannedilmesidir. Bu yanılgı sonucu internet ortamında bazı durumlarda gerçek hayattan daha ağır yatırımlarla karşılaşmak mümkündür. Örneğin bir insana internet üzerinden hakaret etmek ve dışarıda hakaret etmek arasında ciddi bir fark vardır. Çoğu zaman internet üzerindeki hakaretler daha ağır yaptırımlar getirmektedir. Bunun başlıca sebepleri de internet ortamında işlenen suçların daha somut kanıtlara sahip olması ve suç teşkil eden fiilin daha çok kişiye ulaşmasıdır.

YER SAĞLAYICI KAVRAMI
"Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanan yer sağlayıcılar genellikle site sahipleri için kullanılan bir tanımdır. Örneğin bir kişi başkalarının resim, video, yorum vb içerikler paylaşarak içerik ürettiği bir sitenin sahibiyse yer sağlayıcı olarak tanımlanır.

YER SAĞLAYICININ HUKUKTAKİ YERİ
   İnternet ortamında her ne kadar içerik üretici, hukuki anlamda kendi içeriğinden sorumlu olsa da yer sağlayıcının da hukuki anlamda belli başlı sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları daha iyi anlayabilmek için öncelikle yer sağlayıcının sorumlu olmadığı durumların bilinmesi faydalı olacaktır. Öncelikle 5651 Sayılı Kanuna göre  yer sağlayıcı, hizmet verdiği içerik sağlayıcıların suç teşkil eden içeriklerinden sorumlu tutulamaz. 5651 Sayılı Kanunun 5. Maddesinde bu durumdan bahsedilmektedir: "Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir." Bunun yanında yer sağlayıcının hukuki olarak sorumlu olduğu durumlar da vardır. Bir içerik sağlayıcı, suç teşkil eden bir içeriği bir yer sağlayıcı vasıtasıyla yayınlamışsa ve olay yargıya intikal ettikten sonra durum yargı tarafından yer sağlayıcıya bildirilmişse yer sağlayıcının hukuki sorumluluğu başlar. Bu durumda yer sağlayıcı içeriği kaldırmakla yükümlüdür. Bu hukuki sorumluluk 5651 Sayılı Kanunun 5. Maddesinde net bir biçimde ortaya konmuştur. "Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür." Kısacası yer sağlayıcı yargının kendisine bildirdiği hukuka aykırı içerikleri kaldırmakla yükümlüdür. Buna ek olarak yargının talep etmesi durumunda yer sağlayıcı trafik bilgilerini de paylaşmakla yükümlüdür. Yani istenmesi durumunda yer sağlayıcı, hukuka aykırı içerik yayınlayan içerik sağlayıcıya ait IP adresi, erişim tarihleri gibi bilgileri paylaşmak zorundadır.

Mert Güdücüoğlu

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder