16 Ekim 2016 Pazar

CMK ve TCK Değişiyor: Savcı ve Polislerin Yetkileri Arttırılıyor

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşanan yoğun adli trafik birçok insanın hayatını doğrudan etkilerken, sürecin getirmiş olduğu sorunların çözülebilmesi için hükumeti bir takım önlemler almaya sevk ediyor. İşte bu kapsamda bazı suçlar dışarıda kalmak üzere birçok mahkuma af imkanı sağlanması, kamu personeli alımlarının durdurulması, Kanun Hükmünde Kararnameler marifetiyle bazı özel şirketlere ve belediyelere yapılan düzenlemeler gündeme geldi. Böylesine zorlu bir sürecin gerek kanunlar marifetiyle meşru bir zemine taşınabilmesi, gerek yeni düzenlemelerin daha kolay yapılabilmesi adına Ceza Muhakemesi Kanunu ve Türk Ceza Kanunu içinde bazı değişikliklere gidilmesi hedefleniyor. Peki nedir bu değişiklikler? Bu soruya daha net cevap verebilmek için her değişikliği başlıklar halinde incelemek oldukça faydalı olacaktır.

Savcıların Yetkileri Arttırılıyor

Savcıların bilgisayarlarda arama yapma ve el koyma yetkilerini düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesine göre savcılara mahkeme kararı olmaksızın bilgisayarlara el koyma ve bilgisayarlarda arama yapma yetkisi veriyor. Bilindiği gibi bu düzenleme öncesinde en kritik dava süreçlerinde bile savcıların mahkeme kararı olmaksızın bilgisayarlara el koyma ve bilgisayarlarda arama yapma yetkisi bulunmuyordu. Bu düzenlemenin amacının hiç kuşkusuz tırmanan terör olayları ve darbe girişimi sonrası oluşan adli trafiğin dava süreçlerinin hızlandırılması marifetiyle aşılması olduğu söylenebilir.

Polislerin Yetkileri Arttırılıyor

OHAL sürecinden önce de terör olaylarının artışı sebebiyle sık sık polisin yetkilerinin arttırıldığına şahit olmuştuk. OHAL süreci ile beraber alınmak istenen önlemlerin hayata geçirilebilmesi adına polisin yetkilerinin tekrar arttırıldığına tanık olmaktayız.

Düzenleme öncesinde şüphelinin aynı olayla ilgili olarak tekrar ifadesinin alınması gereken durumlarda tekrar savcı ifade alıyordu. Bu durumda böylesine bir adli trafiğin olduğu dönemde önemli bir zaman kaybına sebep oluyordu. Yapılan düzenleme ile birlikte, aynı olayda aynı şüphelinin tekrar ifadesinin alınması gereken durumlarda ifadeyi polis alabilecek. Kısacası, bu düzenleme ile birlikte polise doğrudan ifade alma yetkisi verilmiş olacak. Bu yetkiye ek olarak, Yeni CMK kapsamında askeri darbe suçu sebebiyle kolluk güçleri gözaltına alacak ve yargılama sonrasında gerekli görülmesi durumunda bu kişiler sivil cezaevlerine nakledilecekler.

Hakim Davayı Uzatmaya Çalışanı Dinlemeyecek

Örgütsel suçlarda dava sürecinin hızlandırılması amacıyla hakime sanığın davayı uzatma amacı taşıdığı kanaatinin oluşması halinde sanığı ya da sanığın talep ettiği bilirkişileri dinlememe yetkisi verilecek. Geçmiş tecrübelerden edinilen bu kararın dava sürecini kısaltacağına kesin gözüyle bakılırken, olası yeni mağduriyetlerin de önünü açabilecek bir düzenleme olması ciddi tartışmalara neden oldu.

Örgütsel Suçlarda İddianame Okunmayacak

Özellikle darbe girişimi suçu ve teröre ilişkin suçlar gibi örgütsel suçlarda dava sürecinin zaman kaybetmeksizin tamamlanabilmesi adına iddianame okunmayacak, suç teşkil eden fiiller, suça ilişkin kanıtlar okunacak. Bu sayede darbe girişimi ve terör suçları ilgili kovuşturmalar daha hızlı bir şekilde tamamlanmış olacak.

Yargısız Dava Nakli Yapılabilecek

Düzenleme öncesinde bir davanın başka bir yere nakli yargılama yapılması koşuluna bağlıydı. Ancak söz konusu düzenleme ile birlikte yargı yapılmaksızın davanın başka bir yerde yapılmasına karar verilebilecek. Böylece davanın daha hızlı sonuçlanması bekleniyor. Düzenlemeye göre dava yargılama yapılmaksızın aynı ilin sınırları içerisinde başka bir yerde yapılabilecek.

Kaçakların Mallarına El Koyulması

Bilindiği üzere, işlediği suç sonrası gerek yurt içinde saklanmak suretiyle gerek yurtdışına kaçmak suretiyle cezai yaptırımı bertaraf etmeye çalışan kişilerin mallarına kovuşturma aşamasında tedbir konuluyordu. Darbe girişimi sonrasında çıkarılan OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi ile beraber özellikle darbe girişimi suçu sebebiyle yurtdışına kaçmak suretiyle olsun yurt içinde saklanmak suretiyle olsun kaçak durumuna düşen şüphelilerin mallarına el koyma düzenlemesi yapılmıştı. CMK'da yapılan yeni düzenleme ile birlikte kaçakların mallarına el koyma uygulamasının soruşturma aşamasında da yapılabilmesi öngörülüyor. Buna göre, hakkında darbe suçundan soruşturma başlatılmış olan kişilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki mallarına, haklarına ve alacaklarına soruşturma aşamasında mahkeme kararı üzerine el koyulabilecek, gerekli görülmesi halinde mallarının idaresi için kayyım atanabilecek.

Tahliye Talebi Süresi Uzatılıyor

Halihazırda 3 gün içinde değerlendirilen tahliye talepleri söz konusu düzenleme ile beraber 15 gün içinde değerlendirmeye alınacak. Bu durumun en önemli sebebi hiç şüphesiz artan terör olayları ve darbe girişimi sonrası alınan önlemler çerçevesinde artan şüpheli sayısı olarak gösterilebilir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus tahliye talebi süresinin yalnızca örgütlü suçlar için 3 günden 15 güne çıkarıldığıdır.

Tehdit Hırsızlık ve Dolandırıcılık Suçları Uzlaşma Kapsamında

Halihazırda etkin pişmanlık kapsamında olan suçlar da uzlaşma kapsamına alındı. Böylece uzlaşma kapsamında olan suçlar genişletilmiş oldu. Buna göre, tehdit, hırsızlık ve dolandırıcılık suçları da uzlaşma kapsamına alındı. Bu düzenlemenin de en önemli amacının artan terör olayları ve darbe girişimi sonrası yaşanan OHAL süreci sebebiyle adli makamlarda olan birikmenin bir nebze olsun azaltılması olduğu söylenebilir. Bu düzenlemeye ek olarak, bu suçlara karışan çocukların lehine düzenleme getirilerek cezası 3 yıl hapis ya da adli para cezasını geçmeyen suçlar için resmi makamların uzlaşma girişiminde bulunması öngörülüyor.

Kumar Suçu Cezası Arttı

Türk Ceza Kanunu'nun 228. maddesinde düzenlenen kumar oynamak için imkan sağlama suçunun cezasının alt sınırı 1 aydan 1 yıla, üst sınırı ise 1 yıldan 3 yıla yükseltildi. Bu duruma ek olarak, kumar oynamak için imkan sağlama suçuna ilişkin olarak öngörülen adli para cezası 5 günden 200 güne çıkartıldı.


Fuhuş Reklamı Cezası

Fuhuş reklamı amacı taşıyan görüntülü, yazılı, sesli içerik barındıran ürünleri vermek de artık Türk Ceza Kanunu'nun 228. maddesi kapsamında suç olarak değerlendirilecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder