İNTERNET SERVİS SAĞLAYICI (İSS) KAVRAMI
Tanım olarak kendi bilgisayarlarını kullanarak gerçek veya tüzel kişilerin belirli bir ücret karşılığında internete erişimini sağlayan kuruluşlardır. İSS'ler genelde ticari kuruluşlardır. Ve internetin bir kısmının ya da tamamının sahibi değillerdir. Sadece internet erişiminde bir kapı görevi görürler.
Tanım olarak kendi bilgisayarlarını kullanarak gerçek veya tüzel kişilerin belirli bir ücret karşılığında internete erişimini sağlayan kuruluşlardır. İSS'ler genelde ticari kuruluşlardır. Ve internetin bir kısmının ya da tamamının sahibi değillerdir. Sadece internet erişiminde bir kapı görevi görürler.
İnternet servis sağlayıcının hukuktaki yeri nedir?
Öncelikle sınırsız bir bilgi akışına ev sahipliği yapan
internet ortamında İSS'lerin tam bir denetim yaparak suç unsuru
barındıran içerikleri anında kaldirabilmesi teknik olarak mümkün
değildir. Her ne kadar internetteki içerik akışı İSS'lerin üzerinden
gerçekleşiyor olsa da internetteki sınırsız sayıda mesaj, resim, video,
ses kaydı, grafik, metin gibi birçok içeriğin İSS'ler tarafından
denetlenmesi ve suç unsuru içerenlerin kaldırılması mümkün değildir.
Buradan hareketle İSS'lerin suç teşkil eden bir içeriği anında
kaldırması gibi bir hukuki sorumluluğu yoktur diyebiliriz. İçeriğin suç
teşkil edip etmediğine yargı karar verir, sonrasında bu kararı İSS'lere
bildirerek kaldırılmasını talep eder. İşte ISS'lerin hukuki sorumlulugu
bu aşamada başlar. Yani suçun yargı tarafından onaylanması ve İSS'lere
bildirilmesi sonrasında İSS'lerin hukuki sorumluluğu başlar. Bu noktadan
sonra suç teşkil eden içerik tanımlanmıştır. Ve bu durumda İSS'lerin
sözkonusu içeriği kaldırması gerekmektedir. İSS'lerin bu yükümlülüğü
5651 Sayılı Kanunun 6 ıncı maddesinde belirtilmiştir:
MADDE 6- (1) Erişim sağlayıcı;
a) Herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak engelleme imkânı bulunduğu ölçüde erişimi engellemekle,
b) Sağladığı hizmetlere ilişkin, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla,
c) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma, içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esas ve usûllere uygun olarak Kuruma teslim etmekle,
yükümlüdür.
a) Herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak engelleme imkânı bulunduğu ölçüde erişimi engellemekle,
b) Sağladığı hizmetlere ilişkin, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla,
c) Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma, içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esas ve usûllere uygun olarak Kuruma teslim etmekle,
yükümlüdür.
(2) Erişim sağlayıcı, kendisi aracılığıyla
erişilen bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup
olmadıklarını ve sorumluluğu gerektirip
gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü değildir.
(3) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan yükümlülüklerden birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından onbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(3) Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerinde yer alan yükümlülüklerden birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından onbin Yeni Türk Lirasından ellibin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
İÇERİK SAĞLAYICI KAVRAMI
Kanunda internet ortamı üzerindeki her türlü veriyi
üreten değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak
tanımlanan içerik sağlayıcılar özellikle günümüzde ikinci nesil web
sitelerinin de yaygınlaşmasıyla beraber oldukça geniş bir kavram haline
gelmiştir. Bu bakımdan bu kavramın tam olarak bilinmesi faydalı
olacaktır. Örneğin bir firma kendine ait bir internet sitesi acarak bu
site üzerinden hizmet vermeye başlarsa sözkonusu sitedeki içerikler
bakımından içerik üreticidir. Veya bir kişi kendine ait blogunda yazdığı
yazılar açısından içerik üreticisidir. Bunun yanında internet
üzerindeki, özellikle ikinci nesil internet sitelerinde yorum yapan,
resim, video, müzik vb içerikleri paylaşan kişiler de bu paylaşımları
açısından içerik sağlayıcıdırlar. Bu noktada kavram karmaşasına sebep
olan konulardan bir tanesi herhangi bir site sahibinin hem içerik
sağlayıcı hem de yer sağlayıcı olmasıdır. Örneğin bir forum sitesinin
sahibi, sitesinde başka insanların içerik paylaşması sebebiyle yer
sağlayıcı olarak tanımlanır. Bunun yanında kendi sitesinde bir içerik
paylaşımında bulunursa aynı zamanda içerik sağlayıcı da olmuş olur. Bu
örnekten yola çıkarak bile içerik saglayici ve yer sağlayıcı
kavramlarının ne kadar karıştırılabileceği görülmektedir.
HUKUKTA İÇERİK SAĞLAYICININ YERİ
Kanunda internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan
her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya
tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla herhangi bir kimse
internet ortamında bir yorum, bir resim vb bir paylaşım yaptığı anda
içerik sağlayıcı olarak tanımlanır. Burada tartışılan kavram
kullanıcıların içerik sağlayıcı olup olmadıklarıdır. Kanunda yeralan
tanım itibariyle kullanıcılar, internet ortamı üzerinde herhangi bir
veriyi üretirler, değiştirirler ancak sağlamalazlar. Dolayısıyla
kullanıcılar içerik sağlayıcı olamazlar şeklinde düşünülebilir. Ancak
mevcut yargı kararları düşünüldüğünde bu görüşe katılmak kesinlikle
mümkün değildir. Dolayısıyla 5651 sayılı Kanunda yeralan içerik
sağlayıcı tanımında bulunan "sağlayan" ifadesiyle kanun koyucunun
kastetmek istediğinin bir bilgiyi veya veriyi, bir yer sağlayıcı
vasıtasıyla paylaşmak olduğu açıkça görülmektedir. Buradan hareketle
daha önce de belirtildiği gibi internet üzerindeki her içerik paylaşan
kişi, içerik sağlayıcı olarak tanımlanır. Dolayısıyla kullanıcılar da
içerik sağlayıcı olarak tanımlanmaktadır. Hukuki olarak içerik sağlayıcı
kendi içeriğinden sorumludur. Bir içerik sağlayıcının internet ortamına
sunduğu veri herhangi bir suç teşkil ediyorsa bu sadece söz konusu
içerik sağlayıcıyı bağlar. Bu durum 5651 Sayılı Kanunun 4. Maddesinde
açıkça belirtilmiştir: "İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma
sunduğu her türlü içerikten sorumludur." Dolayısıyla yer sağlayıcılar,
kendi sitelerindeki içerik sağlayıcıların oluşturdukları içerikten
sorumlu değillerdir. Örneğin bir içerik sağlayıcı bir kişiye internet
ortamında hakaret ederse yer sağlayıcı değil içerik sağlayıcı suç
işlemiş demektir. Ayrıca günümüzde çok sık görülen bir diğer durum ise
internet ortamının gerçek hayattan bağımsız olarak düşünülmesi sebebiyle
internet ortamında herhangi bir yaptırım olmayacağının zannedilmesidir.
Bu yanılgı sonucu internet ortamında bazı durumlarda gerçek hayattan
daha ağır yatırımlarla karşılaşmak mümkündür. Örneğin bir insana
internet üzerinden hakaret etmek ve dışarıda hakaret etmek arasında
ciddi bir fark vardır. Çoğu zaman internet üzerindeki hakaretler daha
ağır yaptırımlar getirmektedir. Bunun başlıca sebepleri de internet
ortamında işlenen suçların daha somut kanıtlara sahip olması ve suç
teşkil eden fiilin daha çok kişiye ulaşmasıdır.
YER SAĞLAYICI KAVRAMI
"Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya
işleten gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanan yer sağlayıcılar
genellikle site sahipleri için kullanılan bir tanımdır. Örneğin bir kişi
başkalarının resim, video, yorum vb içerikler paylaşarak içerik
ürettiği bir sitenin sahibiyse yer sağlayıcı olarak tanımlanır.
YER SAĞLAYICININ HUKUKTAKİ YERİ
İnternet ortamında her ne kadar içerik üretici, hukuki
anlamda kendi içeriğinden sorumlu olsa da yer sağlayıcının da hukuki
anlamda belli başlı sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları daha iyi
anlayabilmek için öncelikle yer sağlayıcının sorumlu olmadığı durumların
bilinmesi faydalı olacaktır. Öncelikle 5651 Sayılı Kanuna göre yer
sağlayıcı, hizmet verdiği içerik sağlayıcıların suç teşkil eden
içeriklerinden sorumlu tutulamaz. 5651 Sayılı Kanunun 5. Maddesinde bu
durumdan bahsedilmektedir: "Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol
etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını
araştırmakla yükümlü değildir." Bunun yanında yer sağlayıcının hukuki
olarak sorumlu olduğu durumlar da vardır. Bir içerik sağlayıcı, suç
teşkil eden bir içeriği bir yer sağlayıcı vasıtasıyla yayınlamışsa ve
olay yargıya intikal ettikten sonra durum yargı tarafından yer
sağlayıcıya bildirilmişse yer sağlayıcının hukuki sorumluluğu başlar. Bu
durumda yer sağlayıcı içeriği kaldırmakla yükümlüdür. Bu hukuki
sorumluluk 5651 Sayılı Kanunun 5. Maddesinde net bir biçimde ortaya
konmuştur. "Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza
sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci
ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak
imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla
yükümlüdür." Kısacası yer sağlayıcı yargının kendisine bildirdiği hukuka
aykırı içerikleri kaldırmakla yükümlüdür. Buna ek olarak yargının talep
etmesi durumunda yer sağlayıcı trafik bilgilerini de paylaşmakla
yükümlüdür. Yani istenmesi durumunda yer sağlayıcı, hukuka aykırı içerik
yayınlayan içerik sağlayıcıya ait IP adresi, erişim tarihleri gibi
bilgileri paylaşmak zorundadır.
Mert Güdücüoğlu