7 Eylül 2015 Pazartesi

Dijital Deliller ve Bilişim Suçları

Konvensiyonel suçların aksine bilişim suclarında suçun işlendiği yer belli değildir. Örneğin Almanya'da yaşayan bir insan Amerika'daki bankaları internet üzerinden dolandırabilir. Üstelik bunu başka bir bilgisayar üzerinden o bilgisayarın sahibinin haberi olmadan da yapabilir. Bu durumda o bilgisayarın sahibinin haksız yere hüküm yemesine bile sebep olabilir. Yani bu örnekten de anlaşılabileceği üzere bilişim suçları tespiti son derece zor olan suç çeşitlerini kapsadığı gibi aynı zamanda masum insanların da mağdur olmasıyla sonuçlanabilen suçlar içerir. Yani bilişim suçlarında suçun yerinin hatta zaman zaman failinin bile net olarak belli olmaması suçun tespitinin zor olmasının başlıca sebeplerinden biridir. Bunun yanında internet aracılığıyla uluslararası olarak işlenen suçlarda ülkeler arasında  yasal bir koordinasyon bulunmamaktadır. Yani bir ülkede suç teşkil eden bir fiil başka bir ülkede suç olmayabilir. Bunlara ek olarak internetin yapısı gereği yargı mercileri internet ortamında gerçek hayatta olduğu kadar etkin değillerdir. Örneğin suç teşkil eden durumlarda intenete doğrudan müdahale edebilecek bir yargı mercii bulunmamaktadır. Örneğin günümüzde oldukça popüler olan canlı yayın uygulamaları kullanılarak yapılan canlı yayınlarda telif hakkı ihlalleri ve bu ihlallerin sözkonusu programların yapısı gereği kaydedilmemesi sonucu herhangi bir delil bulunamaması son zamanlarda birçok suçun önünü açmıştır. Ayrıca delillerin, gerçek delillerin aksine gerek toplanma ve aktarım sürecinde gerek incelenmesi sürecinde çok daha fazla bilgi ve uğraş gerektirmesi bir başka sorun olarak gözükmektedir. Bu durumda dijital delillerin ne olduğunun yanında dijital delillerin hangi durumlarda geçerli hangi durumlarda geçersiz olduklarını incelemek faydalı olacaktır.     

2)Dijital delil nedir?
         
        Herhangi bir elektronik cihazdan herhangi bir suça delil olarak mahkemeye delil olarak sunulabilir her türlü veri olarak tanımlanan dijital deliller, tanımdan da anlaşılabileceği üzere sadece bir bilişim sisteminden değil her türlü medya verisi kaydedebilen elektronik cihazdan elde edilebilir delillerdir. Yaygın olarak bilinenin aksine dijital deliller sadece bilişim suçları için değil her türlü suç için delil olarak kullanılmaktadırlar. Özellikle günümüzde gelişen teknoloji ile beraber hayatımızın her alanına giren elektronik cihazlar birçok suçun delilini kaydedebilmektedirler. Yani günümüzde birçok suç eskiye kıyasla daha kolay tespit edilebilmektedir. Ancak dijital deliller, kolaylıkla manipüle edilebilir yapıda oldukları için çoğu zaman geçerli değillerdir. Buradan hareketle dijital delillerin hangi durumlarda geçerli, hangi durumlarda geçersiz olduklarını incelemek gerekmektedir.

3)Dijital deliller neden tek başlarına gecersizlerdir?
        
        
        Bilindik suçların aksine bilişim suçlarında delil toplamak ta oldukça zordur. Suçun belli bir mekanı olmaması, olası delillerin genelde somut deliller olmaması suçun tespitini oldukça zorlaştıran etmenlerdir. Bunun yanında  suçun faille dolaylı veya doğrudan bağlantıları, olası bir ikinci faille olan bağlantılar ve bu bağlantıların zamana bağlı ilişkileri dijital delillerin incelenmesini oldukça zorlaştırmıştır.  Buna ek olarak dijital delillerin incelenmesi ve aktarımı oldukça bilgi ve çaba gerektirmektedir. Ayrıca dijital delillerle bir suçun tespit edilmesi durumunda yaşanan bir diğer sıkıntı da   dijital delillerin tek başına delil olarak kabul edilmemesidir. Çünkü dijital ortamda elde edilen delillerin oluşturulma tarihleri, delillerin bulunduğu cihazın  tarihine endekslidir. Dolayısıyla bu durumda cihazın o zamanki tarihinin doğru olup olmadığı bilinemez. Bu da sözkonusu dijital delillerin olası suç tarihiyle olan tarihsel ilişkisini ortadan kaldırır ki bu durumda bir delilden söz edilemez.


4)Dijital deliller hangi koşullarda geçerli olurlar?

       
         Öncelikle bir dijital delil tek başına geçerli olamaz. Çünkü sözkonusu dijital delil içerisinde bulunduğu cihazın tarihine endeksli bir olusturulma tarihine sahiptir. Bu sebeple dijital delilin tarihinin doğru olup olmadığı bilinemez. Ancak bazı durumlarda dijital delil de geçerli sayılabilir.  Bir dijital delilin geçerlilik kazanabilmesi için öncelikle harici bir tarih kaynağıyla teyit edilmiş olması gerekmektedir. Bunun yanında sözkonusu dijital delillerin geçerli olabilmeleri icin hukuk kurallarına uygun olarak elde edilmiş olmaları, olası suç teşkil eden fiille doğrudan ilişkili olmaları, toplanmaları ve aktarımları sırasında her hangi bir kuşkuya mahal vermeyecek yapıda olmaları, yargı mercileri tarafından anlaşılabilir ve inandırıcı bulunmaları ve son olarak tarafsız bir yapıda olmaları gerekmektedir.

Mert Güdücüoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder