Sözlü olsun yazılı olsun herhangi bir hareketle olsun bir mesajla olsun taciz suçu günümüzde bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de artış eğilimi gösteren bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu artış kamuoyunda cinsel tacizin ispatı nasıl yapılır, çocuğa cinsel tacizin cezası nedir, telefonla cinsel tacizin cezası nedir, cinsel tacizciler ne kadar ceza alır, sözlü tacizin cezası nedir, TCK cinsel suçlar üzerinde bir düzenleme yaptı mı gibi pek çok sorunun sorulmasına sebep olmakla birlikte ne yazık ki pek çok kişi bu noktadaki haklarını ve bu suçun hukuki sonuçlarını bilmekten çok uzaktır. Pek tabii ki bu suçun son yıllarda çizdiği artış grafiği teknolojinin ilerlemesi sonucu rapor edilen vaka sayısındaki artışın ya da kadınların ve çocukların haklarının bilincine daha çok varması olarak ta gösterilebilir, bu ayrı bir tartışma konusudur, ancak ortada bir gerçek vardır ki taciz günümüzde özellikle kadınların ve çocukların sık sık karşı karşıya kaldıkları ve kesinlikle cezai yaptırımlarla önlenmesi gereken bir suç çeşididir. Bu suçun önlenmesi için Türk Ceza Kanunu bu suçu en ince ayrıntısına kadar tanımlayarak çeşitli cezai yaptırımlar ortaya koymuştur. Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesi cinsel taciz suçunu açık ve net bir biçimde düzenlemektedir. Buna göre cinsel tacizin
soruşturulması mağdurun şikayeti üzerine yapılır. Yani mağdur şikayet etmezse soruşturma başlatılmaz. Yine aynı hükme göre taciz eden kişinin suçlu bulunması halinde fail
3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına ve adli para cezasına mahkum olur. Ancak kanun koyucu burada çocukları korumak amacıyla cinsel taciz suçunun çocuklara karşı işlenmesi durumunda daha fazla bir ceza öngörmektedir. Bu durumda yani cinsel taciz suçu bir
çocuğa karşı işlendiği takdirde fail 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Buna ek olarak, aynı kanun maddesinin 2. fıkrası kamu görevlisi olmanın verdiği avantajları ve güvenceyi kullanılarak bu suçun işlenmesini önlemek amacıyla kamu görevlileri için ayrı bir düzenleme içermektedir. Buna göre
kamu görevlisi olan şahıslar görevlerini ve yetkilerini kötüye kullanarak bu suçu işlerlerse verilecek olan ceza yarı yarıya arttırılmaktadır. Ayrıca, bu durumda yani kamu görevlisinin tacizine maruz kalan mağdur bu sebeple işini, okulunu ya da ailesini bırakmak zorunda kalmışsa verilecek ceza 1 yıldan az olamaz. Bununla beraber, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren kişilerin bu durumlarını suistimal ederek bir kişiye karşı cinsel taciz suçunu işlerlerse yine verilecek olan ceza yarı yarıya arttırılır ve yine bu sebepten dolayı mağdur işini, okulunu ya da ailesini bırakmak zorunda kalmışsa verilecek ceza 1 yıldan az olamaz. Buna ek olarak, fail teknolojinin nimetlerinden faydalanmak suretiyle, posta, telefon, akıllı cihaz, bilgisayar ve benzeri kitle iletişim araçlarını kullanarak bir kişiyi taciz etmişse yine verilecek ceza yarı yarıya arttırılır ve mağdur bu sebeple okulunu, işini ya da ailesini terk etmek zorunda kalmışsa verilecek ceza en az 1 yıl olmak zorundadır. Bunun yanında, cinsel taciz suçu teşhir yoluyla işlenmişse verilecek olan ceza yüzde 50 oranında arttırılır ve bu sebeple mağdur okulunu, işini ya da ailesini terk etmek zorunda kalmışsa verilecek olan ceza en az 1 yıl olmak zorundadır. Görüldüğü üzere, cinsel taciz suçu TCK tarafından etraflıca düzenlenmiş ve caydırıcılığı tartışmalı olsa da belli başlı cezai yaptırımlara tabi tutulmuştur. Cinsel tacizin cezası nedir sorusuna cevap verdikten sonra cinsel taciz suçunun kanun hükmündeki mahiyetini incelemek yararlı olacaktır. Kanuna hukuki anlamda bakacak olursak, taciz suçunu düzenleyen 105. madde öncelikle kişinin özgürlüğünü koruma amacını taşımaktadır. Cinsel taciz suçu, kamuoyunda yanlış veya eksik bilinen bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, cinsel taciz suçu TCK tarafından detaylı bir biçimde tanımlanmıştır. Bu bakımdan cinsel taciz suçunun TCK içerisindeki tanımını ve mahiyetini incelemek yararlı olacaktır.
Cinsel Taciz Nedir?
Hemen hemen herkesin bildiği ancak toplumun büyük çoğunluğu tarafından yanlış ya da eksik bilinen cinsel taciz suçu Türk Ceza Kanunu'nun 105. maddesinin gerekçesinde mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlali niteliği taşımayan cinsel davranışlar şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi toplumun genelinin düşüncesinin aksine bir kişiye onun rızası olmaksızın doğrudan fiziki temasta bulunmak cinsel taciz değil cinsel saldırı niteliği taşımaktadır. Cinsel taciz laf atma, cinsel içerikli şarkı veya türkü söyleme, mektupla ya da elektronik mesajlaşma tekniklerinden herhangi birisini kullanarak cinsel içerikli sözler yazmak, el kol hareketleriyle veya cinsel organı gösterme şeklinde olabilir. Cinsel taciz nedir sorusunu cevaplandırdıktan sonra cinsel taciz suçu hakkında bilinen yanlışları düzeltmek oldukça faydalı olacaktır. Dokunma ve benzeri doğrudan fiziki temas cinsel taciz değildir. Toplumun genelinde cinsel taciz suçu hakkında bir başka doğru bilinen yanlış ise cinsel taciz suçunu sadece erkeklerin işleyebileceğidir. Hukuken cinsel taciz suçunun faili kadın da olabilir erkek te olabilir. Bu durumda cinsel taciz suçunun mağduru herkes olabilir. Yani cinsel taciz mağduru kadın da olabilir erkek te olabilir. Kanun bu konuda bir sınırlama öngörmemiştir. Kanun koyucunun bu tavrı da kadın-erkek eşitliği açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Son yıllarda yeni teknolojilerin ortaya çıkmasıyla beraber cinsel taciz nedir sorusu daha geniş cevaplanması gereken bir soru halini almıştır. Çünkü gelişen teknolojinin nimetlerinden yararlanan birçok kötü niyetli insan hukuki literatürde olmayan yeni suçlar işlemekte oldukça hevesli davranmaktadır. Bu bakımdan, 105. maddenin günümüz için güncel olmakla beraber ileriki dönemde güncellenmesi her kanun hükmünde olduğu gibi kaçınılmaz bir hal alabilir.
Cinsel Tacizin İspatı
Bilindiği gibi, cinsel tacizin ispatı oldukça zordur. Cinsel taciz durumunda mağdurun yapması gereken ilk şey varsa bir şahitle beraber polise durumu bildirmektir. Şahit yoksa bile mağdur tek başına polise durumu bildirebilir, şikayette bulunabilir.
Cinsel Taciz Suçu Zamanaşımı
Öncelikle, cinsel taciz suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Yani mağdur şikayette bulunmazsa soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı gibi mağdur 6 ay içerisinde şikayette bulunmazsa zamanaşımı söz konusu olur ve yine soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Yani cinsel taciz suçu zamanaşımı 6 aydır. Buna ek olarak, cinsel taciz suçunun zamanaşımı olan 6 aylık süre mağdurun failin kim olduğunu ve fiili öğrendiği gün başlar. Ayrıca, şikayete hakkı olan kişilerden birisi cinsel taciz suçunun zamanaşımı olan 6 aylık süreyi geçirirse şikayete hakkı olan diğer kişilerin hakları düşmez. Buna ek olarak, mağdurun vazgeçmesi davayı kesin olarak düşürür, ancak, hüküm verildikten sonra vazgeçilmesi durumunda ceza infaz edilir. Yani fail cinsel taciz sebebiyle herhangi bir cezaya mahkum olursa ve hüküm kesinleşirse sonrasında mağdurun vazgeçmesi bile cezaya engel olmaz. Bununla beraber, bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, iştirak halinde bir cinsel taciz durumunda mağdurun sanıklardan biri hakkındaki şikayetini geri çekmesi diğer sanıkları da kapsar. Yani birden fazla kişinin aynı anda tacizine maruz kalmış bir kişi bu suçu işlemiş olan faillerden biri hakkında şikayetinden vazgeçerse diğer sanıklar hakkındaki şikayet te düşmüş sayılır.
Merhaba cinsel taciz sucu hakkında biraz daha fazla bilgi verir misiniz
YanıtlaSilCinsel taciz sucu için af imkanı var mı hocam
YanıtlaSilCinsel taciz sucu cezasi ne kısaca
YanıtlaSilCinsel taciz sucu ile ilgili olarak hapis cezasının para cezasına çevrilmesi mümkün mü
YanıtlaSil