Cinsel Suçlar Ceza
Son yıllarda ülkemizde giderek artan ve gerek toplum vicdanını gerek insanların adalete olan inancını zedeleyen cinsel saldırı suçu ne yazık ki insanlığın kanayan yaralarından birisi olarak var olmaya devam etmektedir. Cinsel suçların özellikle son yıllarda çeşitli basın yayın organlarında sık sık yer almasının bir sonucu olarak kamuoyunda cinsel suçlar nelerdir, cinsel suçlar nedir, cinsel suç ne demek gibi çeşitli sorular sorulmakta ve cinsel saldırı suçu toplum tarafından tam anlamıyla anlaşılamamaktadır. Öncelikle, cinsel saldırı suçu tanımı Türk Ceza Kanunu'nun 102. Maddesinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre cinsel saldırı, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi bir fiilin cinsel saldırı suçu teşkil edebilmesi için öncelikle kişinin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi gerekmektedir. Yani failin mağdura cinsel davranış amacı güderek dokunmuş olması gerekir. Aynı kanun hükmüne göre bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayeti üzerine yapılır. Yani mağdur şikayet etmezse soruşturma başlatılmaz. Şikayet sonrasında sanığın suçlu bulunması halinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası söz konusu olur. Yani Türk Ceza Kanunu'nda yer alan basit cinsel saldırının cezası bu şekilde belirlenmiştir. Kanunun üstüne basa basa işaret ettiği bir diğer önemli nokta ise failin kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal ederken objektif olarak bir cinsel tatmin amacı taşıdığını gösteren bir davranışta bulunmasıdır. Örneğin otobüste bir kadının yanlışlıkla ayağına basmış olmak objektif olarak cinsel tatmin amacı taşıyan bir davranış olarak gösterilemez. Bu örnekte her ne kadar vücut dokunulmazlığı ihlal edilmiş olsa bile bu istemsiz ve cinsel tatmin amacı taşımayan bir ihlal olarak kabul edileceğinden hareketle, bu davranışı bir cinsel saldırı suçu olarak nitelemek mümkün gözükmemektedir. Kanun hükmünde belirtilen bir başka önemli nokta ise cinsel saldırı suçunun farklı cinsten bir kişiye karşı işlenebileceği gibi aynı cinsten bir kişiye karşı da işlenebileceğidir. Yani bir erkek bir erkeğe karşı da cinsel saldırı suçu teşkil eden bir eylemde bulunabilir. Bu durumda da suçun niteliği ve cezai yaptırımı değişmez, cezai yaptırım aynen uygulanır. Buna ek olarak, cinsel saldırı suçunu sadece erkek işler şeklinde bir hüküm yer almadığından cinsel saldırı suçunun failinin bir kadın da olabileceği görüşü pratikte pek mümkün olmasa da kağıt üstünde de olsa imkan dahilindedir şeklinde yorumlanabilir. Buradan hareketle, cinsel saldırı TCK tarafından tanımı itibariyle tıpkı cinsel taciz suçu tanımında olduğu gibi kadın erkek ayrımı gözetmeksizin fiile (yani cinsel tatmin amacıyla yapılmış bir davranış) odaklı bir yorum geliştirmiştir diyebiliriz. Yani kısaca tıpkı cinsel taciz suçunda olduğu gibi cinsel saldırı suçunda da fail erkek olabileceği gibi kadın da olabilir bu noktada kanun koyucu bir ayrım gözetmemiştir.
Nitelikli Cinsel İstismarın Cezası
Öncelikle cinsel istismar suçu tanımı itibariyle birçok farklı şekilde işlenebileceğinden dolayı kanun koyucu bu suçu 2 ana başlık altında toplamıştır. Bunlardan birincisi basit cinsel istismardır. Bu suçun tanımı yukarıda da belirtildiği gibi cinsel tatmin amacıyla kişinin vücut dokunulmazlığını ihlal eden davranışlardır şeklindedir. İkincisi ise aynı davranışın yani cinsel tatmin amacı güdülerek vücuda organ veya herhangi bir cisim sokulması şeklinde gerçekleşmesi durumunda nitelikli cinsel istismar suçu söz konusu olur. Nitelikli cinsel istismar nedir, nitelikli cinsel saldırı ne demek, nitelikli cinsel istismar ne demek gibi kamuoyunda sıkça sorulan önemli soruları cevapladıktan sonra nitelikli cinsel istismarın cezası ne kadar sorusunu yanıtlamak oldukça faydalı olacaktır. Nitelikli cinsel istismarın cezası Türk Ceza Kanunu'nun 102. Maddesinde açık ve net bir biçimde ortaya konmuştur. Buna göre nitelikli cinsel saldırının cezası 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması resen yapılır. Yani mağdur şikayetçi olmasa bile suç yargı makamları tarafından öğrenilecek olursa soruşturma ve kovuşturma kendiliğinden başlar. Bu hükme ek olarak, kanun koyucu evlilik içi tecavüzleri de göz önünde bulundurarak, bu fiilin eşe karşı işlenmesi durumunda soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun şikayetine bağlıdır şeklinde bir hüküm ortaya koymuştur. Nitelikli cinsel istismarın cezası ile ilgili kanun hükümlerini incelerken ilk dikkat çeken husus söz konusu fiilin yani vücuda organ ya da herhangi bir cisim sokulması eyleminin kadının herhangi bir organı ya da erkeğin herhangi bir organı ile sınırlı tutulmayışıdır. Yani vücudun herhangi bir yerine herhangi bir organ ya da herhangi bir cisim sokulması fiili nitelikli cinsel istismar suçu teşkil etmektedir. Bu noktada kanun koyucu kadının ya da erkeğin herhangi bir organını baz alarak sınırlama getirmemiştir ve bu tanıma uyan her türlü eylemi nitelikli cinsel saldırı suçu altında toplamıştır. Buradan hareketle, pek tabii ki, bu tanıma uyan her türlü fiili gerçekleştiren fail de nitelikli cinsel istismarın cezası ile cezalandırılacaktır. Bununla beraber, kanun hükmünde altı çizilmesi gereken bir diğer nokta ise bu tanıma uyan fiilleri gerçekleştiren faillerin 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak olmalarıdır. Bu hükümden de açık ve net bir biçimde anlaşılabileceği gibi kanun koyucu bu noktada hakimin takdir yetkisini sınırlandırarak faillere gereğinden az ceza verilmek suretiyle cezai yaptırımın caydırıcılığının ortadan kalkmasını ve bu yolla yeni mağduriyetlerin ortaya çıkmasını engellemek amacını gütmektedir. Bunun yanında, evlilik içi tecavüzlere de atıfta bulunan kanun maddesi bu fillerden herhangi birini eşin işlemesi durumunda soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesini eşin şikayetine bağlamaktadır. Kanunun bu hükmü şüphesiz bir yandan kadının kocasına karşı olan haklarını korumayı hedeflerken diğer yandan da evlilik birliğinin korunabilmesi adına failin ceza almasını eşin insiyatifine bırakmaktadır. Yani bu tür evlilik içi cinsel suçlarda mağrurun beyanı sonrasında soruşturma ve kovuşturma başlatılır. Ancak olayın gerek insani boyutu ele alındığında gerek kadın hakları penceresinden bakıldığında bir eşin diğer eşin cinsel arzularını kendi rızası olmaksızın karşılamak gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bir eşin diğer eşi cinsel birlikteliğe zorlaması hiç şüphesiz bir cinsel saldırı suçu teşkil etmektedir. Kanun koyucu sadece fail olan eşin ceza almasını mağdur olan eşin kararına bağlamıştır diyebiliriz.
Cezayı Arttıran Unsurlar
Öncelikle, kanun koyucu cinsel istismar suçunun cezasını bazı durumların suistimal edilerek bu suçun kolayca işlenebilmesini önlemek amacıyla belli durumlarda arttırmıştır. Buna göre fiilin beden ve ruh bakımından kendini savunması mümkün olmayan kişilere karşı işlenmesi durumunda failin alacağı ceza yüzde 50 oranında artırılır. Bunun yanında, failin fiili işlerken kamu görevlisi, vesayet veya hizmet veren kişi olmanın verdiği güvenceyi suistimal etmesi durumunda söz konusu ceza yarı yarıya arttırılır. Bununla beraber, söz konusu fiilin 3. derece de dahil olmak üzere, an veya kayın hısımlığı bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık ilişkisi bulunan bir kişiye karşı işlenmesi durumunda alınacak ceza 1/2 oranında arttırılır. Buna ek olarak, kanunun tanımladığı fiili silahla veya birden fazla kişi ile birlikte işleyen fail ya da failler kanunda belirtilen cezanın yarı yarıya fazlasına çarptırılırlar. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus failin silah kullanarak ya da kullanmayarak kasten yaralama suçunun sonuçlarına neden olması halinde failin alacağı cezaya ek olarak, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümlerin de uygulanacağıdır. Bunun yanında, failin silah kullanarak ya da kullanmayarak mağdurun ölümüne veya bitkisel hayata girmesine sebep olması halinde fail müebbet hapis cezasına çarptırılır. Ayrıca, fiilin insanların toplu olarak bir arada bulunmak zorunda olduğu alanlarda işlenmesi durumunda da failin alacağı ceza yüzde 50 oranında arttırılır. Buna ek olarak, suç teşkil eden fiilin sonucunda mağdurun bedensel ya da ruhsal sağlığında bir bozulma meydana gelmişse verilecek hapis cezası 10 yıldan az olamaz.
Basit cinsel istismar suçunu işleyen fail Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanır. Buna karşın, nitelikli cinsel saldırı suçunu işleyen fail ise Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanır.
Cinsel Suçlarda İspat
Öncelikle, birçok suç çeşidinde olduğu gibi cinsel suçlarda da soruşturma ve kovuşturma aşamasında hiç şüphesiz ki en büyük problem suçun ispatı noktasında ortaya çıkmaktadır. Suça kesinlik kazandıracak birçok delil genelde mağdurun olayın yaşattığı şok etkisinden kurtulabilmek için yıkanması, üstünü değiştirmesi sonrasında kaybolmakta ve zaten zor olan ispat daha da zor bir hale gelmektedir. Bu sebeple, tecavüze uğramış olan mağdurun duş almadan, ilk 48 saat içinde fiziksel rapor için hastaneye gitmesi gerekmektedir. Buna ek olarak, iç çamaşırını yıkamaması da ispat noktasında önemli olan bir diğer husustur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder